"Yazı, başkaları ne der, diye yazılmaz... Efendim, alınan, gücenen olur diye daha kafadan sansürlenmez... Sansürlenirse, yazı olmaz" diyor ya dünkü yazısında Hıncal Abi...
Yerden göğe kadar haklı.
Ama sadece o noktada!
Çünkü konumuz geçen hafta Hürriyet'in Cumartesi ekinde Sibel Arna'nın bebeğinin dadısı hakkında yazdıklarıysa...
Durum çok farklı.
Hıncal Abi'ye göre Sibel duygularını hiç sansürlemeden işini iyi yapmayan dadıyı eleştirmiş! Yani doğruyu yapmış!
İyi de, Sibel'e kimse "sen nasıl olur da işini doğru düzgün yapmadığı için dadıyı böyle yerden yere vurursun?" demedi ki...
Sorun Sibel'in dadıyı eleştirmesinde değil, bunu yaparken kullandığı dilde.
Neyse... Artık yüzeysel biçimde tartışıp Sibel'i günah keçisi yapmanın âlemi yok!
Ama yumuşacık kalpli insanların nasıl olup da (belki hiç farkına bile varmadan) böyle aşağılayıcı alayla dolu ve nerdeyse ırkçı bir dil kullanabildiği meselesi üzerinde hepimiz durup düşünmeliyiz.