Oturmuş sohbet ediyoruz. Konu ortak bir dostumuzdan açıldı.
Sık sık Hindistan ve Tayland'a gidiyormuş...
Neden, diye sordum; o da mı ticaret kervanına katıldı.
Hayır! Bir gurunun peşine takılmış.
Birkaç yıl önce "huzur arıyorum" diye söylenip durmaya başlamış.
Önce tasavvufla ilgilenmiş. Birkaç kapıyı zorlamış. Olmamış. (O sırada olup bitenleri anlatan arkadaşım "elektriği tutmamış" der diye ödüm koptu!)
Sonra yurtdışında çalıştığı bir sırada biraz Hinduizm, biraz Budizm, bir parmak Zen balı, üzerine de azıcık Batı psikolojisi eklemeyi bilen bir guruyla tanışmış.
Çok etkilenmiş!
Hayatının yönü değişmiş!
Dostumuzun eğitimini, meraklarını ve yaşadığı mahallenin dışında yaşayanlara bile nasıl egzotik yaratıklar gibi baktığını hatırlayınca, doğrusu olanlara şaşırmadım.
***
Bu hikâye eminim, bazılarınıza tanıdık gelecek.
Bana gelince... Ah, bilseniz şuncacık ömrümde ne çok tanık oldum bu türden hayat serüvenlerine!
Ortak dostumuzu en yakından takip eden arkadaşımıza sordum;
"şimdi nasıl peki?"
"Hâlâ o guruya bağlı.
Ama huzur ne arar! Bana sorarsan her zamankinden daha
hırslı ve huysuz! Bir tek meditasyon yaptıktan hemen sonra sakin, tatlı biri oluyor, o kadar!"
Bu laf üzerine güldük.
Güldüğümüz aslında modern insanın umutsuz arayışlarıydı.
Nasıl bir çırpınış ama yine de zincirlerinden kurtulamayıştır bu!
Onca yol git, onca farklı şey yap ama yine de
rekabetçi karakterin ve hırsların seni takip etsin!
***
Neden? Sorun nerede peki?
Anlatayım.
İster Anadolu'da, ister Hindistan'da, ister Slav topraklarında, ister Afrika'nın uçsuz bucaksız çöllerinde olun...
Huzur aramak için yola çıkarsanız, bulamazsınız.
Hakikati aramak için yola çıkarsanız, belki bunun huzuru gelip sizi bulacaktır.
Hiçbir ezoterik gelenekte, hiçbir dinde
zahid olan huzur aramaz! Onlar zor yolun;
hakikatin ve hikmetin yolcularıdır. Şimdi pek moda olan
"huzur gizemciliği" modern bir sapmadır.
Hepsi bir yana...
Sen parayla ilişkini aynen sürdür, iktidar ve itibar aşkını terk etme ama
"hikmet"in seni gelip bulacağını san! Mümkün mü? Yanına bile yaklaşmaz!
Ha bir de şu var...
İster Anadolu'da, İster Granada'da, ister Goa'da...
Kaç ay kalırsan kal, turistsen eğer orada, yolculuğu
"içine doğru" yapmamışsın demektir!