Gür sakalları ve kaşlarıyla hemen dikkati çeken, gözlerinde mavi şimşekler çakan 44 yaşında bir adam...
St. Petersburg'daki Rus Bilimler Akademisi profesörlerinden...
Adı Grigori Perelman.
1904'ten beri çözülemeyen matematik problemi "Poincare Varsayımı"nı çözen adam.
Çözümünü 2006'da internet yoluyla göndermişti.
Geçenlerde ABD'deki Clay Enstitüsü 1 milyon dolarlık ödülü hak ettiğine karar verdiği Perelman'ı aradı.
Cevap şöyle geldi: "Para ya da ünle ilgilenmiyorum. Zaten başarılı bir matematikçi olduğum bile tartışılır. Hayvanat bahçesindeymişim gibi sergilenmeyi ve herkesin bana bakmasını istemiyorum."
***
Şimdi ortalık yıkılıyor. Medya bu olayı çok sevdi.
Perelman ödülü reddedip hamam böcekleriyle dolu olduğu iddia edilen salaş apartman dairesine çekilince her şeyin sükûn bulacağını sanıyordu. Ama ne gezer!
Günümüzde ün bir kez insanın yakasına yapışmaya görsün, bir daha bırakmaz!
Tamam! Perelman Boston'daki şık bir "loft"ta veya Rusya'nın Karadeniz kıyısında bir "daça"da görüntülenemeyecek. Goa sahilinde sevgilisiyle el ele yürürken objektiflere yakalanmayacak.
Fakat bu kez de onu tercih ettiği hayat içinde görüntüleyecek kameralar! Sokakta yatsa bile unutulmayacak! (Neyzen Tevfik bugün yaşasa, inziva için seçtiği kümese benzeyen kulübesinde rahat bırakırlar mıydı onu?)
***
Belli ki, yüzyıldır çözülmeyi bekleyen problemi çözüveren adam "Ben hayvanlar gibi sergilenmek istemiyorum" derken ne fena yanıldığını bilmiyor!
Günümüzde, asıl insanlar "vitrin"de sergileniyor.
İster on beş dakikalığına, ister on beş yıllığına, bir kez ünlü oldunuz mu, artık büyük bir sirkin parçasısınız!
Bir başka problem de şu ki... Ne kadar kendi ruhuna ve hayat tarzına sadık kalırsan kal, kamuoyunun samimiyet testinden "sağ" çıkabilmen neredeyse imkânsız!
İnternetin "klavye filozofları" şimdiden Grigori Perelman'a laf sokmaya başladılar.
"1 milyonu reddetti, on milyon dolarlık reklam yaptı" diyenler mi ararsınız...
"Bu kadar artistliğe ne gerek var, al da sonra yoksullara verirsin" diye akıl verenler mi istersiniz, hepsi var!
Oysa bu azıcık meczup, çokça dâhi ve elbette güzel insanın asıl şu sözüne dikkat etseydik, belki daha geniş ufuklu tartışmalara doğru kulaç atardık...
Hani konuşmaya gelen gazetecilere kapı aralığından demiş ya... "İhtiyacım olan her şeye sahibim!"
NOT: Yazımı teslim ettikten sonra Perelman'ın ödülü alma konusunda kararsızlığa düştüğü haberleri
gelmeye başladı. Ah şu modern dünya!..