Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Yabancı hocalar neyi yapamıyor?

"Fenerbahçe Daum'u tekrar getirirken, Galatasaray Rijkaard'la anlaşarak ne kadar büyük bir vizyonu olduğunu ortaya koydu" diyenler sekiz hafta sonra...
"Defol Rijkaard" noktasına geldiler.
Bakıyorum...
Her yorumcu bir şey söylüyor: B planı yokmuş Rijkaard'ın! Aslında taktiğe fazla önem vermez, futbolcularının gol atmasına bakarmış! Zaten Avrupa'da iş bulamamış!
Eleştirilerde haklılık payı yok mu? Var.
Ama adama sorarlar: Sezon başında aklınız neredeydi?
Hem bu kadar abartmanın âlemi var mı?

***

Lucescu ve Daum gibi bizi bizden iyi tanıyan bir iki yabancıyı bir yana bırakırsak...
Şu bir gerçek ki...
Takıma yeni gelmiş yabancı hocaların ciddi problemleri oluyor.
Bir kere...
Yabancılar bizim futbolcuları derinden anlamak ve maça motive etmek noktasında çok zorlanıyorlar. Ve işin fenası zorlandıklarını da uzun süre fark etmiyorlar!
Bu nasıl bir şey?
Sanırım çarpıcı biçimde bunu anlatabilmenin yolu yerli teknik direktörlerin neler yapmak zorunda kaldığına dair bir örnek vermektir.
Kariyeri başarılarla dolu bir hocadan...
Fatih Terim'den bir örneğe ne dersiniz?
En iyisi eskiye, Terim'in Milli Takım'da Piontek'in yardımcılığını yaptığı döneme gitmek..
Ben de olayı Tempo'da Rıdvan Dilmen'le yapılan harika röportajda okuyup öğrendim.
***

Rıdvan'ın Boluspor'da olduğu dönem...
13 ay oynamamış, sonra bir maçta ikinci yarıda girip gol atmış.
Terim A Milli Takım'a çağırtmış ama Piontek "bir yıl oynamamış adamı asla oynatmam" diyor.
Piontek 15 günlük kamp boyunca da hiç oynatmıyor Rıdvan'ı...
İngiltere maçından bir gün önce gece 23'te Piontek toplantı yapıyor ve Rıdvan'a "senin için Türkiye'nin Maradonası dediler. Ben bir şey göremedim, oynatmam" diyor. Rıdvan gidip yatıyor.
Sabaha karşı Terim çağırıyor Rıdvan'ı ve "Piontek'e cevabını vermezsen seni mahvederim" diyor. Rıdvan "ben oynamıyorum ki" cevabını verince de Terim "oynuyorsun" diyor.
Çünkü Terim" ya bu adamı oynatırsın ya da bırakırım" diye çıkışmış!
"Hayatımın maçlarından biriydi" diye anlatıyor Tempo dergisine Rıdvan.
"İnanılmaz oynuyordum ama daha devre biterken yorgunluktan bitmiştim! Oyundan çıkmak isteyenler var mı, diye sorulunca elimi kaldırmıştım."
Peki ne yapmış Terim?
Almış mı Rıdvan'ı oyundan?
Hayır! Formasını soyduğu gibi onu duşun altına itmiş, açmış buz gibi suyu...
Ve bağırmış: "Kaçmak yok! Şimdi daha iyi oynayacaksın!"
Gerçekten de ikinci yarı daha da iyi oynamış Rıdvan!
***

Bu olayı bir daha okuyun ve sorun kendi kendinize..
Rijkaard veya başka bir yeni yabancı hoca bunları yapar mı, yoksa saçmasapan şeyler olarak mı görür?
Ama işte sonunda ne oluyor?
Örnekse...
Arda işi gücü bırakıp (nedense artık) Emniyet Müdürü'ne "hoş geldin" ziyaretine gidiyor da, son zamanlarda rakip kaleye gitmek yerine sürekli topu eziyor?
Başka örnekleri de siz bulun...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA