Âşıkların hediyesinin çiçek olduğu fikri neden bu kadar yaygındır? Çiçek öteki hediyelik nesnelere benzemez. Ölür, kurur. Ömrü uzun değildir. Narindir. Galiba kadınlar çiçekte kendilerini, erkeklerse ilişkilerini buluyorlar...
***
Sardunyalar yakından bakılınca cılız, bakımsız, yaralı gibi görünürler... Ama uzaktan bakınca kırmızıları nasıl çılgın, pembeleri nasıl neşeli, yapraklarının yeşili nasıl coşkuludur... Bahçeye açılan kapının perdesi kuzey rüzgârıyla havalanıyor. Kapının hemen önündeki sardunya saksısına bakıyorum. Nasıl parlak ve güzel! Oysa az önce eğilip iyice yakından bakmıştım. Sanki solgun ve kederliydi.
***
Birhan Keskin'in "Saf Sabır" adlı şiirini cep telefonumun not defterine kaydettim. Açıp açıp şiirin şu dizesini okuyorum: "
Sardunyalara su vermekle unutamadığımız şeymiş aşk."
***
Peygamberlerin, azizlerin, dervişlerin çiçeklerle, böceklerle, ağaçlarla, taşlarla konuşmalarına "fantezi hikâyeler" gözüyle bakan bir dünya "çevre sorunları"nı çözemez... Zaten dünya da artık bizimle konuşmak istemiyor!
***
Sokaktan bir tablo: Annesi küçük çocuğa iki tokat patlatıyor. Duruyor. Çocuk canhıraş biçimde ağlamaya başlıyor. Bir tokat daha geliyor. Fena halde kızmaya başlıyorum. Annenin eli bir daha kalkarsa kendimi tutamayıp annenin kolunu yakalayıp bağıracağım... Sokaktan benzer bir başka tablo: Annesi küçük çocuğa iki tokat patlatıyor. Duruyor. Çocuk içini çekerek "
lütfen, anneciğim vurma" diye yalvarıyor. Çocuğun ağzından çıkan "
lütfen" ve "
anneciğim" sözleri kulaklarımda uğuldamaya başlıyor. Kadın bir daha vuracak galiba. Fakat! Hayır! Karışamayacağım. İçim öyle burkuluyor ki! Galiba ben de ağlayacağım.
***
Sıcak, nemli, bunaltıcı bir yaz akşamında bile insanın içini ürpertecek kadar "soğuk" tur hastane koridorları... Hele bazı hastaneler kutupları andırır! Sonra güler yüzlü bir hemşire; birdenbire şefkatliliği tutmuş bir hastabakıcı, enerjik ve konuşkan bir hekim görünüverir. Her şey değişir. Ah şu insan sıcaklığı!
***
Herkes
güvenli bir ilişki peşinde ama birbirine güvenmeden ilişkiye güvenmek mümkün mü?
***
Madde bağımlılığı kültürü: Sevgililer uyuşturucu, arkadaşlar uyarıcı...
***
Şiddetle merak ederiz; bazen açık açık bazen gizlice merak ederiz. Neyi mi? Tabii ki, gerçekten sevilip sevilmediğimizi... Ve ne kuşları, ne balıkları, ne bir fizik probleminin çözümünü, ne ilk kez göreceğimiz bir yeri, ne yeni çıkan ve henüz dinlemediğimiz bir şarkıyı bu kadar merak ederiz! Bu merakımızı dindirebilir miyiz peki? Hayır. Çoğu zaman, hayır!