SON yıllarda zuhur eden ve Beşiktaşlılık kültüründen nasibini almamış birtakım holiganları bir yana bırakırsak..
Beşiktaşlı kendi bildiği gibi sevinir şampiyonluğa! Başkalarınınkine benzemez...
Gösteriş yapmaz, kutlama yapar!
Ortalığı birbirine katmaz; çilingir sofrasına, dost meclisine neşe katar!
Neyse...
Gelelim üzüntüye..
Beşiktaşlı şampiyonluk geldi diye, her yanlışa gözünü kapatmaz!
Bakın bir Beşiktaşlı okurum ne yazmış mektubunda..
"Düşünebiliyor musunuz, takımınız çifte kupa alarak şampiyon olmuş.. Ve siz haftasında önce Mustafa Denizli'nin "var mısın yok musun" tarzıyla, sonra da Mehmet Topuz trajedisiyle bu mutluluğu silip atmak zorunda kalıyorsunuz! Ben daha Kartal Yuvası mağazasına gidip balkonum için bayrak alamamışken tüm hevesim kaçtı!.. Ben Beşiktaş'ı yöneticiler onunla bununla ağız dalaşına girsinler, FB'den futbolcu kapsınlar diye sevmedim."