Bruno Bettelheim'ı bilir misiniz?
O da Freud gibi Avusturyalı bir Yahudi'ydi ve psikanalize çok önemli katkılarda bulunmuş bir bilim adamıydı.
Daha II. Dünya Savaşı başlamadan Nazilerce tutuklanıp Dachau kampına atılmıştı.
1939'da Hitler doğum gününü genel af ilan ederek kutladı. Bettelheim da salıverilenler arasındaydı. Hemen ABD'ye iltica etti.
Toplama kampında yaşadıklarını, tanık olduklarını ve insanların öyle durumlarda değişen davranış biçimlerini gizlice not etti. 1940'ların ortasında bunları psikanalitik analiz çerçevesinde yayınladı. Neydi Bettelheim'in temel gözlemi ve tespiti?
Tutuklular bu koşullarda SS baskısından korunmak için iki yol seçiyordu.
Bir... Göze çarpmayacaksın!
İki... Bakmayacaksın!
Zulme, şiddete, nefret suçlarına yanı başında da olsa bakmayacaksın...
Çünkü bakıp görünce toplama kampı tutuklular için normal bir yaşam olmaktan çıkıp "haksızlık ve baskı" ya dönüşüyordu.
***
Bettelheim'ın özellikle vurguladığı şey şuydu.
Toplama kampındaki tutukluların " hiçbir şey görmeme " uyarısına pasif biçimde itaat etmesi yeterli değildi.
Çoğu zaman hiçbir şey görmediğini açıkça göstermek gerekirdi.
Mesela bir SS subayı tutuklulardan birine eziyet ederken ya da bir grup tutuklu "ishal odası" denen gaz odasına götürülmek üzere toplanırken oradaysanız... Göstere göstere başınızı başka bir yana çevirmeniz ve adımlarınızı hızlandırmanız gerekirdi.
***
Çünkü bakmak...
Çünkü görmek...
Silahsızların silahıdır.
Görmek belleği silahlandırır .
"Görgü tanığı" büyük tehdittir o yüzden ve ortadan kaldırılmak istenir.
Bütün bunları neden anlattığımı anlamışsınızdır.
İnsanlık gele gele Dachau mazlumlarından Gazze zalimlerine geldi!
Ve şu tarihin cilvesine bakın ki, demokratik yayıncılığın anlı şanlı ismi BBC de şiddeti görünce adımlarını hızlandıran; bakmayan ve baktırmayan kurum olup çıktı.
***
BBC'nin " tarafsızlığımızı zedeler " gerekçesiyle yayınlamayı kabul etmediği " Gazze'nin yardımlarınıza ihtiyacı var " konulu yardım ilanının filmini izlediniz mi?
İnternette var. Bir bakın bu videoya!
Göreceğiniz şey...
Akıl almaz ölçüde orantısız ve pervasız bir güç kullanımının yerle bir ettiği bir şehir; yıkıntılar arasında dolaşan kimsesiz çocuklar ve ilaçsız, elektriksiz, çaresiz kalmış hastaneler olacak!
Bu işte!
BBC buna bakmayı ve bakılmasını istemiyor.
İngiltere'de yaşayanların ve BBC'yi tüm dünyadan izleyenlerin bunları görmesini istemiyor. Neden peki?
Neden Nazi toplama kamplarının muhafızları gibi davranıyor BBC?
Neden Gazze'de ne olduğuna bakılsın istemiyor?
***
Hatırlayın...
Falkland Savaşı sırasında kendi ülkesiyle savaşan Arjantin ordusuna bile gayet tarafsız biçimde bakmayı becermişti BBC.
Neden? Çünkü en nihayetinde Arjantin de "Batı cephesi" ne aitti.
Ama ah şu Hamas'a oy verip seçen Gazzeliler var ya, onlar modern Batı'nın " öteki "si...
Nasıl o zamanlar Yahudilere yaptıklarını toplama kampında yaşayan diğer Yahudiler bile görmesin istiyorduysa Naziler...
Bugün de Gazzelilere yapılanları kimse görmesin istiyor Batı'nın BBC'si...
Bu kadar yalın aslında...
***
Yasal Uyarı : Tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi izin alınmadan kullanılamaz.
http://sabah.com.tr/gizlilik_bildirimi.html