SHOW TV'deki "Alacakaranlık", ilgiyle izlediğim dizilerden biri. Özellikle Uğur Yücel ve Kenan İmirzalıoğlu'nun oyunculuğu pek çok kimse gibi bende de hayranlık uyandırıyor. Ancak dizinin son bölümünde yine bir senaryo hatası gözüme takıldı. Gemiye yapılan operasyon sırasında Komiser Ferit, kaptan köşkünde bir kişiyi silahla ateş edip, vuruyor. Gemide Emir'in 10 tane silahlı adamı olmasına ve aradan dakikalar geçmesine rağmen bir kişi bile merak edip, silah sesine gelmiyor!
Film, fedakar ve cefakar Türk Polisi'nin güç çalışma şartlarını gözler önüne sermeye çalışırken, aslında arka arkaya çam deviriyor. Tamam, bizim Başkomiser Tahir Kemal ve Komiser Ferit gözü pek, dürüst, tertemiz polisler. Ama dizinin başından beri ekip elemanlarıyla birlikte her şeyi yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar. Operasyonun kilit noktasında en önemli tanık olan Songül'ü ellerinde tutamıyorlar. İki küçük çocuğu koruyamayıp, yine kötü adamların ellerine düşmelerine neden oluyorlar. Songül'ün dublörü olarak takas operasyonuna katılan genç bir kadın polisin yaşamını yitirmesine yol açıyorlar. Yine gemideki tehlikeli operasyon sırasında işbirlikçi tanık Behruz'a bir çelik yelek giydirmeyi bile akıl edemeyip, adamın çatışmada vurulmasına sebep oluyorlar. Gerçek hayatta bir komiser, bu hataların dörtte birini bile yapsa, çoktan aforoz edilip, limon satmaya başlamıştı!