RTÜK uzmanı Nergis Akıncı, geçenlerde medyaya yansıyan bir demecinde özellikle ana haber bültenlerinin birer gizli reklam cenneti haline geldiğini iddia etti. Evet, gizli reklamla mücadele edilmeli ama öküzün altında da buzağı aranmamalı. Zira bir olayın haber değeri varsa, onun içinden haberin temel unsurları olan 5 N ile 1 K'yı (Ne, nerede, nasıl, neden, ne zaman, kim) ayıklayamazsınız. Aksi halde ortaya garip örnekler çıkar. Tıpkı, benim hayal gücümü zorlayarak hazırladığım aşağıdaki haber gibi: Adını söyleyemeyeceğimiz fabrikanın açılışı, Başbakan tarafından yapıldı. İsmini veremeyeceğimiz fabrikanın sahibi ile birlikte kurdeleyi kesen Başbakan şunları söyledi: (Bu arada markası görünmesin diye Başbakan'ın elindeki makas mozaiklenmektedir) "Bu yatırımı yapan sayın .... (burası bip'lenir) beyefendiye hükümetim ve Türk halkı adına teşekkür ediyorum. Burada değerli basınımıza da büyük görev düşüyor.
Bu tür yatırımları halka geniş şekilde duyuralım ki, yeni yatırımcıları da teşvik edelim!.." (Başbakan'ın tören alanından ayrılışı sırasında taktığı güneş gözlüğünün markası anlaşılmasın diye gözünün hizasına siyah bant çekilir, kullandığı makam arabasının arması mozaiklenir, geçtiği güzergahtaki bütün dükkan tabelalarının üzerine zaten daha önceden branda gerilmiştir) Ve maazallah bir kaza haberi: Ankara-Konya karayolunun 14'üncü kilometresinde meydana gelen trafik kazasında özel bir firmaya ait yolcu otobüsü ile özel bir otomobil çarpıştı.
Özel bir benzin istasyonunun çıkışında meydana gelen kazada özel bir şirkette muhasebeci olarak çalışan H.K. ile bir devlet kuruluşundan emekli olduktan sonra otobüs şoförlüğü yapan T.M. yaralandı. Yaralılar özel bir ambulans tarafından özel bir hastaneye kaldırıldılar... (Spiker hanım birden panikler) Ayy, eğer o karayolunun 14'üncü kilometresinde başka benzin istasyonu yoksa yandık. Hemen anlaşılır şimdi hangisi olduğu. Öff yaa, bi de oraya en yakın özel hastanenin hangisi olduğu ortaya çıkarsa kesin gizli reklamdan kapatırlar bizim kanalı...