Gamze Özçelik'in ablası Duygu ile konuştum. 3 haftadır o da kardeşi gibi yemeden içmeden kesilmiş. Ailenin suskunluğunu bozuyor ve ilk kez bana anlatıyor neler yaşadıklarını:
- Sevgili Duygu. Bugün ben de gittim basın toplantısına. Duygulandık. Ama açıkçası Bay Josef'in orada ne aradığını anlayamadık.
- O, basında çıkan ve dava açacağımız haberleri araştırmak üzere tutulmuş bir danışman. 85 dava vardı. Şimdi galiba 65'e indi.
- Nasıl yani siz bu travmatik süreci yaşarken dava sayısı mı hesaplıyorsunuz bir yandan da?
- (Ağlıyor) Savaş Bey bunu nasıl hesaplamazsınız? O kadar haksız, o kadar can acıtıcı (ağlıyor) haberler çıktı ki. Şu an isim vermek istemiyorum ama kadın yazarların arasında bile kadınlığa yakışmayacak şeyler yazan oldu. Pek çok haberlerde yasaklı görüntüler kullanıldı. Hesap yapmıyoruz. Sakın yanlış anlamayın. Burası bir hukuk devletiyse bunlara biraz daha duyarlı yaklaşmak gerekiyor diye düşünüp yasal savunma haklarımızı kullanıyoruz. Bazı kişiler öyle haberler yaptı ki hani neredeyse bir zanlı da onlar oldu diye düşündüğümüz haberler bile oldu. Siz ağabeyimizsiniz, saygıyla sevgiyle yıllardır izlediğimiz birisiniz. Rahat konuşuyorum o yüzden.
- Sesinden anlıyorum ki sinir sistemin harap Duygu.
- (Ağlayarak) Gamze... Gamze bugün orada bizim de duygularımızı paylaştı. Gamze'nin gözünün içine bakan herkes onun ne yaşadığını anlayacaktır. O kadar saf bir melek ki, "Niye o?" diye gecelerce düşünüp ağlıyorum. Demek ki böyle bir şeyi ortaya çıkarmak için içinin temiz, melek ve nur dolu olması gerekiyormuş. Böyle bir şey ortaya çıksın birçok kişi kurtulsun.
- Sen herhalde erteliyorsun duygularını bir süredir. Metin görünmek zorunda kalıyorsun.
- Abi ailece hepimiz hayata daha değişik bakıyoruz artık. Başka bir hayat yaşamaya mahkûm edildik. Biz artık paranoyak yaşamak zorundayız. Aile olarak bundan sonra belki hayatımız boyunca birbirimizden başka hiç kimseye güvenemeyeceğiz. Allah öyle karar verdiyse öyle olacaktır ve yine önce Allah'a, sonra hukuka güveniyoruz.
Gurur veren bir evlat oldu
Sizinle bu konuşmayı yaparken arabada yalnızım. Göz yaşlarıma hakim olamıyorum. Çünkü o hayatımız boyunca gurur veren bir kardeş, gurur veren bir evlat oldu. Yemin ediyorum size bu kızın ergenlik çağında bile en ufak bir problemini yaşamadık. Ne babam bir kere yalanını yakalamıştır ne de annem elinde, Allah korusun bir sigara görmüştür.
Şu an yapmamız gereken tek şey bu kadar iyi yetişmiş... Bu kadar... Yani yüzünde nur var onun (ağlıyor) yani o kadar üzülüyorum ki; içim parçalanıyor. Ama sizinle konuştuğum gibi onunla konuşamıyorum. Onun yanında çok daha güçlü olmak zorundayım çünkü. Yargı süreci başladığından beri inanın kimseyle konuşmuyorum. Ama boşaldım şimdi affedersiniz.
- İnanıyorum sana Duygu
- Aslında demek ki benim de biriyle konuşmaya ihtiyacım varmış. Türk gelenek ve göreneklerine göre düzgün bir şekilde yetişmiş herhangi bir genç kızın ailesi ve kendi neler hissediyor, neler yaşıyorsa biz de aynı şekilde hissediyoruz.