Yarın 30 Ağustos. Hamasete gayetle müsait bir ortam olacak. Büyük Zafer'in nasıl kazanıldığı konusunda çok sözler edilecek. Ama karnınızı tok tutun bazı şişinmelere.
Okuyun hele
Çünkü samimi duygularla bayramı kutlayacak, özünü, ruhunu kavramış olanların yanı sıra laf olsun torba dolsun kabilinden konuşacak çok kişi olacak. Şimdi iyi okuyun aşağıda yazdıklarımı, anlayın sözü nereden nereye getireceğimi.
Viran olası hanede
Kadıköy Caddebostan... Bağdat Caddesi'nin kara tarafından Ömer Paşa ve Taşmektep sokaklarının kavşağına gelin. Trilyonluk dairelerin arasında, yaklaşık 5 dönümlük bir arazide, bahçe duvarları çoktan yıkılmış bir metruk ev göreceksiniz. Yabani otlar içinde bulunduğu mekâna hiç yakışmayan, çürümekte olan harap bir ev orası.
Ne yazık ki!
İşte bu ev Cumhuriyet ordularının Atatürk'ten sonraki yegâne Mareşali, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarının kahramanı, büyük asker ve siyasetçi Fevzi Çakmak'a aittir.
Senelerdir bürokratik engellerden dolayı bir türlü korumaya alınmayan.. Bir dönem mafya tarafından da kumarhane olarak kullanılan bu değerli tarihi mekâna kimse sahip çıkmıyor ne yazık ki.
Çeki düzen verin!
Belediyelere tanınan yeni yetkilerle burası istimlak edilip, okul, müze, kütüphane veya halka açık bir park haline getirilemez mi? Ya da kumarhanecilere bile ses çıkarmayan mülk sahiplerine "buraya bir çeki düzen verin kardeşim" denip, çeşitli yaptırımlar uygulanamaz mı?
Bize yakışan
30 Ağustos Zaferi'ni elbette büyük bir coşkuyla kutlayalım. Ama bu zaferin tacını Anadolu'nun başına takan değerli büyüklerimizi, kahramanlarımızı da unutmayalım. Bize yakışan budur değil mi?..