Caddebostan Rakkas Restoran'da zehirli olduğu iddia edilen suyu içen nişanlı çift ölümden kıl payı döndü. Aynı mekanda bir gece önce de benzer bir olay yaşandığı için sabotaj ya da suikast ihtimalini düşünen Kadıköy Emniyet Müdürlüğü ekipleri olaya el koydu. Babasına ait turizm firmasında çalışan Bahar Aytaç'ı 1,5 yıl önce tanıyıp aşık olan bilgisayar mühendisi Fatih Güray genç kıza evlenme teklif etti. Bahar Aytaç'ın bu teklifi sevinerek kabul etmesi üzerine nişan hazırlıkları başladı. İstanbul'un seçkin eğlence mekanlarından olan Cadde Rakkas'ta cumartesi gecesi havuz başı partisi yapılacaktı. Saat 21.00 sularında nişan başladı. Genç çift neşe içinde davetlileri kapıda karşılıyordu. Ancak aniden bastıran sağanak yüzünden törenin kapalı alanda devam edilmesine karar verilerek nişanlanacak çifti özel bir masaya alındılar. Bu arada üzülen gençleri teselli etmek isteyen yakınları çevrelerini sarıp onlarla sohbete başladı. Garsonlar bir istekleri var mı diye sorduklarında iki genç de su istedi. Gelen pet şişe onların gözü önünde açıldı. Makyajlı olan ve ruju bozulmasın diye suyu yudumla içmek isteyen genç kız dilinde duyduğu acıyla çığlık atıp bardağı elinden düşürdü.
DAMAT YERE YIĞILDI
Ancak sözlüsü bardaktaki suyu yarılamıştı. İşte o anda feryat ederek yere yığıldı. Nefes alamıyor, yutkunamıyor ve çırpınıyordu. Herkes paniğe kapılmış ne yapacaklarını bilemeden ağlamaya koşuşturmaya başladı. Fatih Güray'ın Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olan kız kardeşi Sibel Güray o sırada mekanın giriş kapısında davetlileri şemsiyeyle karşılayıp, içeri yönlendirmekle meşguldü. Genç Sibel uzaktan da olsa, telaşı fark edip hızla olay yerine koştu. Ağabeyi ve gelin adayını yerde kıvranırken görünce önce şok oldu. Sonra kısa sürede toparlanıp neler olduğu öğrendi. Hemen yanlarına eğildi. Ağabeyi Fatih'in ağzını açıp ürkütücü biçimde şişmiş olan ve nefes borusunu tıkayan dilini dışarı çekti. Suni teneffüse başladı. Daha sonra gelin adayı genç kızın da hayata dönmesi için dakikalarca uğraştı. İki genç bir davetlinin aracıyla en yakın özel hastaneye götürüldüler. Ancak durum, o özel hastanenin imkanlarını aşıyordu. Hemen Alman Hastanesi'ne sevk edip yoğun bakıma alındılar. Derhal endeskopi yapıldı. Mide girişinde, ancak güçlü bir asitin açacağı delikler görüldü. Derhal müdahale edilip yaraların kaslara ulaşmasını engelleme çalışması başladı. Yutaklar çalışmadığı için sıvı beslenmeye geçildi. Genç kız söz konusu sudan çok az içtiği için daha az etkilenmişti. Oysa bardağın yarısını bir dikişte bitiren Fatih'in durumu ciddiyetini hala koruyordu.
AVUKATIN İSYANI
Gençlerin avukatı İsmet Salt, SABAH'a yaptığı açıklamada, "Hiç zehirlenme olayından sonra mekan tekrar açılır mı?.. Hadi açıldı diyelim, o şaibeli sulan insanlara dağıtılır mı? Öte yandan su firmasının temsilcileri hastaneye gelmiş müvekkillerimi ziyaret etmiş 'Asla suyumuzdan bir problem olmadığına eminiz' demişler. Buna ancak adli tıp karar verir. Bu da üç dört günden önce sonuçlanmaz" diye konuştu. Bu arada bir önceki geceye dair bilgileri Göztepe Karakolu ve Acıbadem Hastanesi'nden de kontrol ettim ve ilginç sonuçlarla karşılaştım. Dilek ve Mehmet Anar çifti, arkadaşlarıyla Cadde Rakkas'da bir gece önceki içtikleri sudan zehirlenmişler ve acıyla kıvranmaya başlamışlardı. Gıda mühendisi olan Dilek Anar, "Suyun içine asit sızması pek mümkün değildir. Muhtemelen daha sonra bir madde eklenmiş. Bizden sonra zehirlenenlerin daha ağır olması doğal. Biz suyu rakıyla içtik" diyordu.