Geçen gün yazdım hani. "Fenerbahçe Burnu'nda 20 dönüm arazi Bakanlar Kurulu kararıyla Hıristiyan Tarikatına verildi" dedim ya, Erozyon Dede Hayrettin Karaca ve ekibi dellendi bu olaya.
Papaz kaçtı
Haksızlar mı yani? Onlar toplu iğne başı kadar toprağımız erozyona uğramasın, kaybolup gitmesin diye çırpınıyor. Öbür taraftan birileri memleket toprağı üzerine papaz kaçtı oynuyor.
Aş pişmiş
Bu arada; " Kimin toprağını kime veriyorsunuz efendiler?" soruma cevap alamadım.
Aksine; " Karıştırma bu işi. Pişmiş aşa su katma!" diyenler türedi telefonumda. e-mail kutuma da aba altından sopa kıvamında mesajlar düşüyor.
Sorum şu
O zaman 'korkudan ödüm patlayarak' bir daha soruyorum. Kimler bu memleketin toprağını, kime danışıp, hangi cüretle, kimlere veriyor?..
Karış
El kadar bebelerdik. Kazık kadar adamlar olduk. Bu sürecin her adımında; "Edirne'den Van'a kadar. Benim güzel bir yurdum var.
İster savaş ister barış. Vermem ondan ben bir karış" şiarıyla büyümedik mi?
Çık anlat
Kurulduğu memlekette, Fransa'da bile "yasa dışı" sayılarak tu kaka edilmiş bir Hıristiyan Tarikatına, Fenerbahçe Burnu'nda 20 dönüm araziyi nasıl "armağan" edersiniz çıkın anlatın vatandaşa.
Günlerdir aklı başında, yurtsever, adaletperver insanlar da arıyor beni. "Yapılan iş yasa dışıdır. Ulusal çıkarlara da aykırıdır" diyorlar.
Meğer ki; Siyon Tarikatı Papazları "Avrupa Mahkemelerine gideriz haa!.." diyerek huzursuz etmiş devlet adamlarımızı. Hakikaten de gitmişler, başvurmuşlar, güzelce de şımartılmışlar.
Karara bak
Sonra öyle görüşmeler, tartışmalar olmuş ki, anlatmaya yerim yetmez. İş dönmüş dolaşmış ve karara bağlanmış. Manevi değerinin paha biçilmezliğini saklı tutarak söylüyorum; maddi değeri de çok çok yüksek olan (50 trilyona yakın) 20 dönüm arazi Papazlar Topluluğu'nun olmuş işe bak.
Kim bu papazlar?..
Kim bunlar arkadaş?
Neyin nesi, kimin fesidir bu papazlar topluluğu?
Basit bir araştırma yaptım haklarında.
Paylaşayım.
"Assomsiyon tarikatı veya topluluğu adında resmen tescil edilmiş bir tüzel kişilik yok. Adı edilen, kendileri ise ortalıkta görülmeyen 3-5 papaz var topu topu.
Kiliseye giden gelen bir cemaat de yok, orada yapılan bir ayin de.
Aykırı
Bu arsanın ufak bir kısmı Osmanlı döneminde kısa bir süre bir papazlar tarafından kullanılmış. Papazlar zamanla kendilerine tahsis edilen kısımdan taşarak, kullandıkları bölümü yasa dışı bir şekilde genişletmişler.
Keyif keka
Üstelik kullanım amacına aykırı biçimde, bir başkasına kiraya ver
mişler. Yani papazlar burayı dini amaçlarla kullanmak yerine kiraya verip, tenis kortu, yüzme havuzu, kafeler, oyun parkları kurmuş yolunu bulmuş on yıllardır.
Lozan
Bu kullanım şekli Lozan Anlaşmasına aykırıydı. Açılan ilk davada, mahkeme heyeti oyunlarını bozmuştu papazların. Lozan'ı, Uluslararası Anlaşmaları ve Türkiye Cumhuriyeti Yasalarını nazara alıp, arazi tapusunu Vakıflar Genel Müdürlüğü üzerine kaydettirmişti.
Hükme bak
Lakin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) açılan davada iş sarpa sardı. Türk Hükümeti telaşlanıp, "dostane çözüm" önerdi.
Hüküm: Arsa papazlara verile!..
Çizdirmeyelim!..
Şimdi pek çok hukukçu; "Bu konuda AİHM'nin yargılama yetkisi olamaz. Dava ve karar çok önceki bir tarihe dayanmaktadır" diyor.
Birileri; " Vermem ondan ben bir karış" sözünü; " Bir karış vermeyiz ama, 20 dönüm verebiliriz" şeklinde mi algılıyor yoksa?
"Dostane çözüm" dedikleri , "kestane çözüm" olmasın sakın?..