Yeniköy mezrasında 3 derslikli ilköğretim okulunun temelinin atılacağı köyde adeta bayram havası oluşmuştu. Temel atma törenine Ağrı Valisi Yusuf Yavaşcan, Doğubayazıt Kaymakamı A. Rauf Ulusoy, hayırsever işadamı Ertuğrul Eryılmaz ile birlikte köy halkı öğretmen ve öğrenciler toplanmıştı. Her şey çok iyi gidiyordu. Devlet erkanı, köy halkı, öğretmen Songül Hacıoğlu ve öğrenciler çok mutluydu.
Neler mi dedi?
Tüm bu gelişmeler olurken, köy ilköğretim okulunun temelinin atılacağı arsanın yanında bulunan duvara ellerini çenesine yaslamış, sevinçle şarkılar söyleyen ve oradan oraya koşan öğrencilere ve kalabalığa bakan bir çoban çocuk dikkatimi çekti.
Dinleyin hele!..
Yardımcım Mevlüt Yüksel'i yanına gönderdim o çocuğun. " Ben ayrılamıyorum, sen git hikayesini bir öğreniver " dedim.
Mevlüt az sonra yanıma geldi. Sesi ağlamaklıydı. Anlatma, yaz dedim. Yazdı, getirdi akşama doğru. Peki neler mi yazdı. Sesini öyle hüzünlü kılan ne miydi. Dinleyin öyleyse:
Hem öğrenci hem çobanım
- Sen niye okulda değil de çobandasın?
Ben hem öğrenci hem çobanım ağabey.
Aldığım bu yanıt karşısında şaşırdım ve sordum:
- Neden?
Neden olacak durumumuz öyle gerektiriyor.
Zoraki iş!..
Sonra uzun uzun konuştuk. Dedi ki; "Adım Nihat Uçar. 13 yaşındayım. Doğubayazıt Yatılı Bölge Okulu'nda 5'inci sınıfta okuyordum. Bizim çobanımız vardı koyunlarımızı güden. Ancak, bundan iki hafta önce çoban bırakıp gitti. Bunun üzerine annem de okulu bırakıp çobanlık yapmamı istedi.
Olmuyor işte
Okulumdan izin aldım. Mecbur çobanlık yapıyorum. Çoban bulunursa tekrar okula başlayacağım. Ya da bu seneyi tamamen kaybedip ancak seneye okula gideceğim. Çünkü benden başka koyunları güdecek kimse yok. Ben de şimdi okulda olmak istiyorum.Ama olmuyor işte.."
Umutlar hep erteleniyor
Ağrı Dağı'nın eteklerinde bulunan bozkırda koyunlarını otlatarak evin geçimini sağlayan Nihat Uçar' ın yüzü rüzgar ve güneşten adeta seçilmiyor. Öğrenci iken çoban olan Nihat'ın gözleri, konuşmalarımıza göre zaman zaman parlıyo r ya da başını öne eğerek kapanıyor.
Balonlar
Öğrenci çoban Nihat'la konuşurken birden ellerinde balonlarla öğrenci olan arkadaşları geliyor.
Nihat'a sevgi gösterileri yapan arkadaşları eline balonları tutuşturuyor.
Bu arada bizimle konuşurken koyunlarının uzağa gitmiş olmasına da biraz canı sıkılıyor Nihat'ın.
Hazin olan şey!..
Bizden acele ile müsaade isteyen Nihat, elindeki balonları havaya sallayarak ve koyunlarına seslenerek hızla uzaklaşıyor yanımızdan.
Henüz 13 yaşında olan Nihat Uçar, umutlarının yerine bozkırda ot arayan koyunlarının peşine düşüyor. Ne hazin değil mi?..