Geçtiğimiz gün bir bayan polisimiz çeşitli sıkıntılarını anlatıp, "Bu durumda polis nasıl adalet dağıtacak" diye sormuştu. Çoğu zaman olduğu gibi konunun gerçek muhataplarından yani yetkili birimlerden tık çıkmadı ama bir yurttaşımız aşağıdaki mektubuyla önemli bir detayın altını bakın nasıl çizdi:

Polisin misyonu mu bu?
Savaş Abi..
Bugünkü köşenizdeki yazı direkt olarak başlığıyla çok dikkatimi çekti ve bu ülke hakkında zaten çok az olan umutlarımı da iyice azalttı. Sebebi, İngilizce öğretmenliği okumuş bir insanın torpilsiz işe yerleştirilmemesi falan değil. Bu zaten maalesef kanıksadığımız bir durum. Beni rahatsız eden, halâ bu memlekette polisin adalet dağıtma misyonunu üstlenmesi. Ne demek adalet dağıtmak?

Bugüne kadar
Bugüne kadar işinin ehli olmayanlardan çektiğimiz yetmiyor mu? Herkes kendi işini yapsın lütfen. Bu ülkede adalet dağıtmak için mahkemeler var, hâkimler var. Polisin görevi, hiçbir zaman yargılamak değildir. Yargılamadan da adalet falan dağıtamazsınız. Ya da bugüne kadar dağıtılan kadar dağıtırsınız.

İddialar durmaz!..
Yani faili meçhul savları, işkence iddiaları, suçsuz yere karakollarda sabahlara kadar alıkonup, okşananlar ve sonra gerçek suçlu ortaya çıkınca özür bile dilenmeyen insanlar gırla gider memlekette. Yazıdaki hanım daha şimdiden adalet dağıtmaya soyunduysa hapı yuttuk demektir. Hanıma söyleyin lütfen polis olmasın. Çok istiyorsa gitsin hukuk okusun ve hâkim olsun.
Sevgiler.
Hüseyin Kara