İsrail'de polisi ikiye ayırmışlar. Yeşil Polis- Mavi Polis... Benimle buluşup gezdiren adam Yeşil Polis. Öyle sıradan biri de değil Kudüs'ün dış güvenlikten sorumlu emniyet müdürü Levi. Üniforması askeri ve omuzlarında yarbay rütbesi var. Bir nevi bizim jandarmalar gibi yani. Boylu poslu bir adam Yarbay Levi. Hani taşı sıksa suyunu çıkarır dedikleri tipten. Diyor ki; "Ben güvenlik uzmanıyım. Siyasi biri değilim. Yani eğriye eğri doğruya doğru derim. Ne istersen sor. Yanıtı varsa veririm yoksa bilmiyorum derim."
"BUNA KAYITSIZ KALAMAYIZ"
Sonra beni alıp saatler boyunca gezdiriyor Kudüs çevresinde. Şu inşaat halindeki meşhur duvar var ya. İşte oranın köşesinden kenarından cücüğüne kadar götürüyor beni. Ve ısrarı hep aynı cümle üzerine; "Biz her gün Filistin'den İsrail tarafına işe, alışverişe, okula şuna buna gelen on binlerce Filistinli'yle aralarına karışan teröristleri nasıl ayıracağız. Bu nedenle böyle bir güvenlik kuşağı oluşturuyoruz. Amacımız kimseyi bir yere hapsetmek değil, güvenliğimizi sağlamak. Çünkü geliyorlar ya otobüslerde ya kahvelerde ya da halkın yoğun olduğu bölgelerde kendilerini patlatıyorlar. Etrafta kim varsa ölüyor, paramparça oluyor. Buna daha fazla kayıtsız kalamayız..." Bu arada duvarı en yüksek tepelerden görebileceğimiz bir yere daha götürüyor beni. Orada eski bir villayı kendilerine karargâh yapmış bazı İsrail askerleri var. Bunlardan birkaçı yukarıdan, pencereden, kapıdan gözetleme yaparken bazıları da bahçede ağaçların altında topladıkları bir kaç Filistinli gence nezaret ediyor. Bu gençlerden biri hırsızlık amacıyla bir eve girerken yakalanmış, diğerleri ise durumları kuşkulu görülüp gözaltına alınmış.
LAHEY KARARINI TAKMAYIZ
Bu tartışmalı duvarın betonu İsrail'in eski başbakanı tarafından veriliyor, inşaasında ise yine Filistinli işçi ve ustalar çalışıyor. Bu nasıl oluyor diye sorduğumda Yarbay Levi diyor ki, "Milliyetçilik önemlidir ama karnını doyurmak, eve ekmek süt götürmek de çok önemlidir." İsrail ve Filistin'e yaptığım gezi sırasında en fazla duyduğum sözler bu meşhur duvar üzerine. Oysa eskiden sadece Ağlama Duvarı'nı bilirdik. Yahudiler kutsal saydıkları bu duvara gider ağlar dövünür yakarır dua eder öper gelirlerdi. Şimdi daha da ünlü bu modern Çin Seddi çıktı ortaya... Malum, Uluslararası Adalet Divanı bu duvarın yasadışı olduğu ve yıkılması gerektiği yönünde karar aldı. Ancak İsrail bu karara uymayacağını açıkladı. Ancak yine de eli soğuyanlar yok değil. Örneğin Ramallah'la Kudüs'ü ayıran ana yolun geliş şeridini tamamen iptal eden, oraya duvarı konduracak olan İsrailliler beton kalıpları getirip yola dizmiş. Ama bir türlü kaldırıp dikemiyor bu beton blokları. Çünkü uluorta bir yer; çünkü oradan her an binlerle Filistinli geçmekte. Ağlama Duvarı olarak bilinen yerdeyim. Burası tüm dünyadaki Yahudiler için en önemli tapınma yeri. Hz. Muhammed'in gece yolculuğu İsra'nın son durağı, Miraç'ın ilk durağı El Aksa Camisi'nin altında Yahudi inancına göre Hz. Süleyman Tapınağı var. Yahudiler, tapınaklarının olduğu bu kentten vazgeçmeyeceklerini belirtiyorlar. Yahudiler duvarın önünde sallanarak dua ediyorlar. Uzaktan ağlıyormuş gibi göründükleri için de Ağlama Duvarı deniliyor buraya.
KIZLARI DA ALIN ARTIK ASKERE
Tepeden tırnağa silahlı kadın askerlerin duvarın çevresinde aldığı güvenlik görülmeye değer. Çünkü arada bir asker olduklarını unutup kadın olduklarını hatırlıyor, makyaj tazeleyip saç baş tarıyorlar. Onları toplu halde görünce aralarına karışıp kıyak bir hatıra fotoğrafı çektiriyorum... Dünyanın her yerinden gelen Yahudiler gelip dua ediyor, yakarıyor, haykırıyor dilek diliyor. İlgimi çeken burada da harem- selamlık olması. Kadınlar için ayrılan bölüm erkeklerinkine göre daha dar bir alan ama kadın kısmı daha bir kalabalık hallerde. Duvarın arasındaki oyuklara küçük kağıtlara dilek istek yazıp yerleştirmek eski bir adet.
İÇERİDE İBADET DIŞARIDA DUVAR
İşin çok ilginç bir başka yönü var. Buraya gelemeyenler bulundukları yerlerden Ağlama Duvarın'ın adresine e-mail atıyorlar. Kredi kartı numarası veriliyor, görevliler bu numarayla dilek sahibinin hesabından cüzi paralar çekiyor. Bunun karşılığında emaillerdeki dilekler print edilip sıkıştırılıyor duvar arasına. (Üstte) Kumandan Amitay Levi bana duvarın Filistinliler'i ezmek değil kendi güvenlikleri için olduğunu anlatıyor.