Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAVAŞ AY

Vatandaş kaleminden konsolosluk öyküleri

Gelin size iki konsolosluk hikayesi nakledeyim. Biri içeriden, biri dışarıdan gelen bu öykülerde çok sayıda ibretlik detay var. İçeriden olanla başlayalım bakalım.
İçerden sızı
Yalçın Timur adlı genç fena içerlemiş bir şeylere. O bir şeyler; Amerikan Konsolosluğu'na vize başvurusu sırasında meydana gelmiş. Anlattıkça anlatmış, yazdıkça iyice bunalmış belli ki. Bakın, masum isyanını nasıl dile getiriyor bu kardeşimiz:
Works&Travel
"İyi günler Savaş Abi..
Ben Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği 1. sınıfta okumaktayım. Geçen gün ABD'ye gidebilmek için konsolosluğa
gittim. Amacım
Work&Travel programıyla hem çalışmak hem de para kazanmaktı, bütün belgelerimi hazırlamıştım. Fakat hayatımda belki de karşılaşabileceğim en saçma olayla yüz yüze geldim.
Bir bakın gelene!..
Türkiye'nin sayılı üniversitelerinden birine girmek için gece gündüz çalışmış ve başarmış bir insan olarak bana '1 yıllık' evet sadece '1 yıllık not ortalamam yüzünden' vize veremeyeceklerini, not ortalamamın 4.00 üzerinden 2.00'ın altında kaldığı sürece de asla vize alamayacağımı söylediler.
Yazık ki çok yazık
Şaşkınlık içinde acaba ben burs başvurusuna mı geldim, yoksa doktoraya mı gidiyorum, diye düşünmeden edemedim. Amacım yalnızca 3 ay çalışıp geri dönmekti. Sonradan öğrendim ki, benim gibi birçok arkadaşa aynı muameleyi yapmışlar. Acaba yakında not ortalamam 2.00'ın altında diye Türkiye Cumhuriyeti beni vatandaşlıktan çıkarır mı?
'Yazık'...' demekten kendimi alamıyorum. Okuduğun için teşekkür ederim."
Bu da Amerika'dan buraya
İkinci şikayet mektubu ise Amerika'dan, New York'tan. Bakın orada da nasıl bir aykırı muhabbet olmuş:
"Sevgili Savaş abi, merhaba... Ben Amerika'da Eastern Kentucky Üniversitesi Pazarlama bölümü öğrencisi Yahya Burucu. Türkiye'de Balıkesir Üniversitesi ithalatihracat programını bitirdikten sonra yaklaşık dört yıl önce Amerika'ya geldim. Ülkemi elime geçen her fırsatta en iyi şekilde temsil etmeye ve tanıtmaya gayret gösteriyorum. Bu sebeple okulumda birçok sunumda bulundum. (Laiklik ve Türkiye, Mevlevizm, Gerçek İslam, gibi...)
19 Mayıs Hüznü
Burada, okulumda arkadaşlarımın ve hocalarımın da ortak istekleri doğrultusunda benden Türkiye'yi tanıtan bir stand hazırlamam istendi. Ben de bu özel gün için Atatürk'ün gençlere armağan ettiği 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nı uygun gördüm ve renklendirici etkinliklerle tasarımızı süsledim. Alkemize
ait çeşitli yörelerin folklorik kıyafetleriyle o yörenin dansını başarabilen öğrencilere (bildiğiniz üzere burada dünyanın her yerinden öğrenci var) ülkemizi tanıtan "Turkey welcomes you" t-shirtlerinden armağan etmeyi düşündük. Hatta aylar öncesinden Ege yöresine, Karadeniz ve Doğu Anadolu yöremize ait müzikleri ayarladık. New York Konsolosluğu'ndan tek isteğimiz bize bu yöresel kıyafetleri kısa bir dönem için temin etmeleriydi. T-shirtlerin ekonomik maliyetlerini de düşündüğümüz için sponsor bulmaya çalışabileceğimizi ilettik.
Duvar taklidi
Amacımız, 19 Mayıs'ta buradaki öğrencilere Türkiye'yi geniş ve zengin kültürüyle tanıtmaktı. Konsolosluğumuzun da bize güvenmeyeceğini düşünerek (ne acıdır ki), kendilerine hediye verdiğimiz öğrencilerin video kayıtlarını ve mail adreslerini verebileceğimizi ilettik. Ülkemizi ve Atatürk'ü yabancılara tanıtmak istemiştik.
Bir tahmin
New York Türk Konsolosluğu'na konuyla ilgili mail yazdım ve buradaki öğrencilere ülkemizin zengin kültürünü tanıtmak istediğimizi, onlarla birlikte Ege'mizin efe dansını, Karadeniz'imizin ve Doğu Anadolu'muzun yöresel oyunlarını oynamayı düşündüğümüzü, okulumuzun teknik donanımda bize sponsor olduğunu ve bize katılan öğrencilere küçük hediyeler vereceğimizi ilettik. (Geçen yıl Indiana Polis'te basketbol turnuvalarında milli takımın maçının olduğu gün "Turkey welcomes you" T-shirtleri heba edercesine dağıtılmıştı. Özellikle Türkler tshirtlerden yaklaşık ikişer üçer tane almıştı, biz de konsolosluğumuzun elinde bu tshirtlerden bol var diye tahmin ederek sadece 50 adet istekte bulunduk)
Nerede bu adamlar?..
Konsolosluğumuza Ocak ayında mail yazdım ve ülkemizi tanıtacağımız o güne, 19 Mayıs'a odakladık kendimizi. Fakat konsolosluk bize olumlu veya olumsuz hiçbir yanıtta bulunmadı. Buradaki arkadaşlarımıza mahcup olduğumuz yetmiyormuş gibi şevkimiz de kırıldı. Oysa biz ülkemizi tanıtmak uğruna "hiçbir menfaat gözetmeyen" üç beş vatansever Türk genciydik. Böyle mi muamele görmeliydik?
Düşündüm ve bu konuyu ele alabilecek "dili sivri" biri olarak sizi uygun gördüm. Samimiyetinizden dolayı konuya hassasiyet göstereceğinize inanıyoruz.
Her nerede yaşanıyor!..
Türkiye'de yağmur yağsa biz burada ıslanıyoruz ve ülkemizi bazı devlet yetkililerinden daha çok seviyoruz. Sizin de bizimle aynı duyguları paylaştığınıza eminiz, lütfen konuyu gündeme getiriniz."
Yahya BURUCU-USA

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA