Sakıp Sabancı'nın hastalanıp vefat etmesi herkesin dip duygularını harmanladı. Kiminle konuşsam ya da nereye kulak kabartsam, "paran pulun olacağına sağlığın yerinde olsun yeter" diyor. Ama bunu sarsıcı bir ölümün ardından adeta "refleks" gösterir gibi söylüyor besbelli. Birkaç gün sonra sarsıntı geçer ve bu duygular sönüp, süner...
Keşke; siz, biz, hepimiz sağlığımıza her an özen gösterebilsek. Ama olamıyor ne yazık ki. Gündelik koşuşturmalar içinde insan kendine kısadan kese ufak bir zaman bile ayıramıyor...
Tifo, tifüs ve diğerleri
Bir de şu var: Diyelim ki tam tersini yaptık. Her işin başı sağlık dedik ve olanca gücümüzle sağlıklı yaşamaya özen gösterdik. Ama bilinmez ya da müstakbel hastalıklar karşısında o kadar acz içindeyiz ki.. Dönen devran ve düşen her takvim yaprağı aklımızın ucundan bile geçmeyen, tanışı olmadığımız tonla "yeni hastalık" çalıyor kapımızı da, duymuyoruz. Çok eskiden veba, tifo, çiçek, kuşpalazı, difteri, verem gibi hastalıklar milyonları kırmıştı malum. Sonraları. Yani bizim devirlere doğru, kanser, AIDS aldı kırım bayrağını. Yenilerde ve gelecekte ise insanlığın başına tebelleş olacak hastalıkların eli kulağındaymış; öyle diyor tababet kurmayları.
Önümüzdeki 30 yıl!..
Örneğin yakında tüm insanlara, hayvan hastalıkları musallat olacakmış büyük ölçüde. Kısa süre önce İngiltere'de bir araya gelen bilim adamları, son otuz yılda ortaya çıkan ve hayvandan insana geçen Sars gibi, Kuş Gribi gibi hastalıkların sayısında gelecek yıllarda daha büyük bir artış yaşanacağına dikkat çekmiş. Hatta fena bir tahminde bulunup, "Gelecek otuz yılda bu türden en az 30 yeni hastalık ortaya çıkacak" demişler.
Deliller ortada
Bunun sebebini de söylemiş bu tıbbiyeci babalar. Demişler ki; "Yeni hastalıkların ortaya çıkmasının nedenleri arasında doğal yaşamın zarar görmesi, küresel ısınma, hayvanlarla insanların daha fazla iç içe yaşaması var. Örneğin
AIDS hastalığının sebebi Afrika ormanlarında yaşayan insanların şempanze ve maymun eti yemesiydi. SARS hastalığı da Çin'de hayvan pazarlarında ortaya çıktı. Hayvanlarda herhangi bir hastalığa yol açmayan virüslerin insanlara bulaşmasıyla daha önce rastlanmayan ve tedavisi de bulunmayan hastalıkların türemesi gelecekte bunların artacağının en büyük delilidir."
Senaryolar malum
Hadi gel de sağlıklı yaşayacağım diye yırtın dur baklalım. Karun kadar nalın olsa ne olur, kendin ordinaryüs profesör olsan ne olur. Kertenkeleden, kurbağadan, kediden, muhabbet kuşundan kapıcaz bi bilinmedik virüs. Sonra... Anlayın işte gerisini. Hayalinizin çapı kadar senaryo yazarsınız, yalan mı?..