Türk zenginlerinin gözü aydın, Macaristan 250 bin avroluk devlet tahvili alan her yabancıya "oturma izni" verecekmiş... Yasa tasarısı Macar parlamentosunda.
Türk zenginleri dedim, çünkü bizler için "ciddi bir para" olan bu tutar, zenginlerimiz için leblebi çekirdektir.
Yalnız oturma izni değil, pasaport da verecek!
Macar pasaportunuz olursa, Schengen vizesi çilesine de paydos!
Öyle diyoruz ama, Schengen ülkeleri "Macar vatandaşı olmayan Macar pasaportluya" da aynı kolaylığı gösterirler mi bilmiyorum. Onun için bu vize işine fazla güvenmeyiniz şimdilik.
İspanya da, en az 160 bin avroluk gayrımenkul alan her yabancıya oturma izni vermeye hazırlanıyor... Yasa birkaç haftaya kadar çıkacak.
Tek kelime Macarca bilmeden koy cebine Macar pasaportunu, tek kelime İspanyolca bilmeden git İspanya'ya yerleş, harcayacağın toplam para 410 bin avro, yani kabaca 950 bin lira.
Parayı kolay kazanana, sokağa atacak avrosu olana Avrupa kapısı açılıyor. Sanki eskiden kapalıydı.
(Arkadaşlar, ben bu "avro" lafından vazgeçeceğim, çünkü tutmadı. Boşuna zorlamanın anlamı yok. Bugüne kadar avro diyen bir tek Türk duymadım, bizim ağzımızda onun adı "yüro"...)
Macar pasaportu şart değil, Türk pasaportuyla da girer oturursun, havaalanında İspanyol polisine "gencim güzelim, şöhretim yok ama sizim memlekette katım var" demen yeterli. (Bunu nece söylersin, bilemem.)
Fakat yerleşip de ne yapacaksın şeker kardeşim?
Yunanistan desen, elinden gelse öyle gayrımenkul alana falan değil, en gariban her Türk'e bile kapısını açacak, belki beş on avro getirir...
"Mahrumiyet bölgesine" gidip de ne yapacaksın?
Sözünü ettiğimiz ülkeler sapır sapır dökülüyorlar. Mutsuzluk da paçalardan akıyor. Beş ay önce Yunanistan'a gittim, çok üzüldüm, tedirgin oldum.
İspanya'da sabah dokuz buçuktan önce açık bir kahvehane bulup da bir çay bile içemezsin. Saat birden önce de, açlıktan ölüyorum desen lokanta açılmaz. Bu sıkıntıyı çektim de oradan bilirim. Şimdi başları sıkışınca "siesta"dan vazgeçmeye hazırlanıyorlarmış.
Başka bir sıkıntı daha söyleyeyim, sıkı dur: Yanında sürekli kağıt mendil, daha da iyisi "ıslak mendil paketi" bulunduracaksın.
Çünkü İspanya'da memişhanelere kağıt koymazlar!
Sudan çoktan vazgeçtim, kağıt da bulunmaz.
İster yerleşmeye gidin ister gezmeye, bunu bilin de yola öyle çıkın.
Çünkü ben bu faciayı yaşadım. Bakmadan oturdum. Ayrıntısına girmeyelim, başınıza gelirse anlarsınız, sonra gene "Engin Bey haklıymış" olur, çoğu zaman olduğu gibi...
O rezilliği Allah düşmanımın başına vermesin.
İşin gırgırı bir yana, Avrupa artık "cazibesini" yitirdi bizler için. Şimdi onlar buraya gelmeye bakıyorlar! Yunan hükümeti sınırı açsa, binlerce Yunanlı hücum edecek.
Yalnız Avrupa mı? Amerikalı üniversite mezunları Türkiye'ye hababam "özgeçmiş" gönderiyorlar, ekmek kapısıdır diye. Amerikalı üniversite hocaları Mardin Üniversitesi'ne başvuruyorlar iş için.
Bilinen kişiler bunları bilsinler de, ondan sonra saçmalasınlar "gerekirse ekonomik kriz çıksın, yeter ki bu hükümet gitsin" diye.