Teklifsiz davrandığım, başlıkta Ayşe deyip geçtiğim için beni bağışlasın, Ayşe Hür, gazetesinin girdiği yolun yanlış olduğunu görünce ayrılıp başka yere geçenlerden... Belki de "liberal aydınların reisi" onu bedava çalıştırdığı için gitmiştir, bilemem. Böyle kapıyı vurup çıkan çok oldu.
Liberallikte emek sömürüsü esastır.
(Mahsus Ayşe deyip geçtim ki "bir başka Ayşe" sanıp yazıyı okuyasınız. Olta attım.)
Ayşe Hür tarihçi. Birkaç yıldır "Öteki Tarih" başlığı altında birbirinden çarpıcı yazılar yazıyor. Türkiye'nin son yüz elli yılını anlatıyor.
Bilen bilir, bunları bir an önce toplayıp kitap yapması için birkaç yıldır çok dil, çok mürekkep döktüm, sonunda üç cilt çıktı ortaya. (Herhalde biz söylemesek de toplayacaktı canım, zamanını bekliyordu.)
"Öteki Tarih" dizisinin birinci cildi yılbaşında çıkmıştı, şimdi ikinci cildi yayınlandı, kasım ayında da üçüncü ve son cilt gelecekmiş, "fuara" yetiştirirler sanırım.
İlk cilt Osmanlı'nın son dönemini kapsıyordu, bu yeni çıkan cilt Kurtuluş Savaşı yıllarını inceliyor, üçüncüsü de elbette Cumhuriyet'i anlatacak. Anlatacak derken, bilinmeyen yönlerini, saklanmış, gizli tutulmuş yanlarını, çarpıtılmış gerçeklerini!
Bu, resmi tarihe hiç uymayan bir "alternatif tarih" kitabıdır. Tıpkı, bir başka yazarın, Mustafa Armağan'ın benzer ve değerli eserleri gibi. Safsata değil, gerçektir. Çünkü safsata olan, yalan söyleyen resmi tarihtir!
Tarihe, yakın tarihe, hele Türkiye'de olup bitenlere en küçük bir merakınız varsa Ayşe Hür'ün kitaplarını okuyunuz.
(Reklam yapmıyorum. Kendisini tanımam. Ne yüz yüze gelmişliğimiz var, ne konuşmuşluğumuz. Kitaplarını da cebimden para verip alıyorum. Bendeniz kitap okumak için "beleş gönderilmesini bekleyen" Babıali'nin küçük insanlarından değilim.) Ayşe Hür'ü okursanız... Eh, bu arada bu fakiri de, Emre Aköz'ü de, Hasan Bülent Kahraman'ı da, Süleyman Yaşar'ı da, daha birçok kişiyi de lutfedip okursanız tabii...
Öğreneceksiniz.
Kurtuluş savaşında Kürt kardeşlerimizin yerini ve payını öğreneceksiniz.
Ermeni'lerin başına neler geldiğini öğreneceksiniz.
"Sevr"in, "Lozan"ın ve "Misak-ı Milli"nin gerçekte ne olup ne olmadıklarını öğreneceksiniz.
Çerkes Ethem'in kim olduğunu öğreneceksiniz.
Papa Eftim'in "haybeden kilisesinin" nasıl ve niçin kurulduğunu da öğreneceksiniz, Malta sürgünlerinin "milli kahraman" olup olmadıklarını da...
İzmir'in nasıl yakıldığını da, Ali Şükrü Bey'i kimin niçin öldürdüğünü de...
Cumhuriyet Halk Partisi'nin nasıl kurulduğunu da...
Heyecan verici. Ben olsam elimden gazeteyi atıp hemen en yakın kitapçıya koşarım yahu!
Bakın bakalım, Hür'ün kitabına bir çeşit "Anti-Nutuk" diyebilir misiniz? Nutuk'a karşı mı çıkıyor, onun yanlışlarını mı düzeltiyor, eksiklerini mi tamamlıyor? Ne güzel bir tartışma konusu.
Türkiye hakkında fikir beyan etmek istiyorsanız, Ayşe Hür'ü okumadan konuşmayınız, mahcup olursunuz.
Darısı da basın cahillerinin başına...