Gene avukat ağzı yapalım, "bir an için" Türkiye'de bir federasyon kurulduğunu düşünelim: Türkiye Birleşik Devletleri!
İsimlerinin ille de devlet olması gerekmez ayrıca, Karadeniz Eyaleti, Marmara Eyaleti, falan...
Bunu PKK da istiyor ama "bağımsızlığa giden yolda ilk adım" olarak istiyor, "bağları önce gevşetirsen sonradan koparması daha kolay olur" diye düşünüyor.
Oysa, aklı başında hiçbir Kürt de Türkiye'den kopmak istemiyor.
"2012 Anayasası'yla hakları verilince daha başka ne isterler acaba?" sorusu gerçekten de ilginç bir sorudur. "Yetmez ama evet" deyip otururlar mı, "Türkler gene bizi kazıklıyor" diye şarlama yolunu mu seçerler, göreceğiz.
Her türlü yanlış anlamayı önlemek için de hemen belirtelim: Bu satırların yazarı, "haklara evet, bölünmeye ve bağımsızlığa hayır" demektedir. (Başbakan da başka bir şey demiyor zaten.)
Fakat, "fikir jimnastiği" yapıyoruz ya (çok şükür artık yasak değil Türkiye'de), bir an için bir federasyon kurulduğunu farzedelim...
Bu yapıda, bildiğiniz gibi, bütünü bağlayıcı yasa ve kurallar vardır (TBMM koyar), bir de yerel halkı ilgilendiren yerel yasa ve kurallar, örneğin Adana Yerel Meclisi koyar ("belediye meclisinin genişletilmiş ve yetkileri arttırılmış şekli" de diyebilirsiniz isterseniz.)
Örneğin, Karadeniz Eyaleti yönetimi, isterse Trabzon Lisesi'ne seçmeli ya da zorunlu Lazca dersi koyar, Ankara buna karışamaz. Marmara Eyaleti de Balıkesir Lisesi'ne Çerkesçe dersi koyar tabii.
YÖK diye saçmasapan bir örgüt de Ankara'da oturup İzmir Üniversitesi'nin rektör seçimine karışamaz.
Bunun kime ne zararı olacağını anlatabilen bana anlatsın!
Eyalet sisteminde, küçük ve gündelik meseleler de yerel yönetimlere bırakılır. Eyaletten eyalete farklılık da gösterir. Örneğin, kırmızı ışıkta geçmenin cezası Erzurum'da elli lira olur, Kayseri'de yüz lira.
Domatesin KDV'si Kütahya'da üç lira olur, Mersin'de beş lira.
Sakıncasını lütfen bana bildiriniz.
Boşanmak, Ege'de daha zor, Akdeniz'de daha kolay da olabilecektir örneğin... (Amerika'da en kolayı Nevada eyaletinde... Millet Florida'dan kalkıp Reno şehrine gidiyor boşanmaya, böylece bir gelir kapısı da açılıyor, bir tür "boşanma turizmi" gibi... Bir eyaletin verdiği boşanma kararı diğer bütün eyaletlerde de geçerli olduğu için de sorun çıkmıyor. Yanlışım varsa civelek Amerikan tosunu düzeltsin.)
Bunun, Aydın Doğan grubunun hangi milliyetçi köşe yazarına ne zarar vereceğini gerçekten merak ederim, beni aydınlatsınlar.
Adam Kürtçe öğrenecek, kendi ana dilini...
Bana da ilkokul birinci sınıfta zorla Fransızca öğretmişlerdi, ne zararını gördüm acaba? (Fransızca kitap masrafını saymıyoruz tabii, 1958 yılından bu yana kaç lira yazmıştır bilemem, oturup hesaplamaya kalksam sinirim bozulur.)
Diyelim ki İstanbul polisi lacivert üniforma giyiyor da Rize polisi yeşil üniforma, Çankırı Emniyet Müdürlüğü memurları da kahverengi üniforma...
Adam döversen de Edirne'de iki hafta yatıyorsun, Kars'ta üç hafta...
Ama federal kanunlar ülkenin her yerinde geçerli, ordu bir, para bir, dış politika bir...
Samimi olarak soruyorum yahu, bu gelişme memlekette ne gibi felaketlere yol açar, diyelim Kırklareli bağımsızlığını ilan edip sonra da Bulgaristan'a mı katılır, bana anlatın.
İspanya'da her eyaletin ayrı meclisi, hükümeti, başbakanı hatta bayrağı da var, gittim baktım, İspanya yerli yerinde duruyordu.
Başlarında da kral var ha, cumhurbaşkanı değil düpedüz kral, yani zevk-ü sefaya dalmış...
Pek yalan da değil galiba laf aramızda, önceki hafta kraliçeyi almadan birkaç günlüğüne ortadan kayboldu, Mallorca'ya gitmiş, dedikoduya yol açtı!