Bugünlerde tiyatrocular gündemde. Devlet Tiyatroları'nın bir oyununda bir aktörün sahneden seyirciler arasında bulunan başbakanın kızına pislik yapması ve Kültür Bakanı'nın "böyle yapacaksanız kapatırım haa" yollu demeci üzerine gündeme geldiler.
Vallahi benim gündemimden de hiç çıkmamışlardı bizim eski arkadaşlar...
Bu arkadaşlardan bazıları "Cumhuriyet Güçbirliği Platformu" adında bir komedi topluluğu kurdular. Hisseli Harikalar Kumpanyası gibi bir şey. Perşembe günü hanımlara, hafta sonu umuma...
Yok, kendileri kurmadılar da galiba, sonradan "eklemlendiler" oraya. Toplama adamla Balıkesir-Bandırma yollarına düşen turne tiyatrosu misali.
Tarık Akan, Levent Kırca, Müjdat Gezen, Ferhan Şensoy gibi adamlar. (Pardon, Tarık tiyatrocu değil, hiçbir tiyatroda iş bulamaz o katılıkla.)
Turne bağlandı, çayı içildi: Bunlar seçimde bazı bağımsız adayları destekleyeceklermiş, bu bağımsız adaylardan en az yirmisi meclise girip "Atatürkçü" bir grup kuracakmış, ve de efendim, "AKP ve BDP dışındaki güçlerle", yani CHP ve MHP ile koalisyon yapacaklarmış. Bu adaylar da Ergenekon sanıkları falan...
Birinci perdenin sonu.
Siz ciddiye almıyorsunuz ama ben çok güldüm. Krize girdim. Tıkandım.
Bravo! Bis! Sahneye "müellifi" de isteriz, kodeste değilse eğer!
İkinci perde asıl ilginç bölümü bu güldürünün... Tomas Fasulyeciyan'ın deyimiyle, "hincik bu andante mencilisten sonra allegretto bir mencilis geloor, tam kontrast olsun deyi!"
İkinci perdede "icraat" var.
Arkadaşlar, yayınladıkları bildiride, ya da Arif ile Azmi'nin Çiçek Bar'ında iki rakı arası kendilerine ayaküstü imzalatılan bildiride (12 Eylül dönemindeki Aydınlar Dilekçesi davasında olduğu gibi "ben okumadan imzalamıştım" mazeretini kabul etmeyiz) iri laflar etmişler...
"Bu olağanüstü dönemde artık çözümler de olağanüstü olacaktır" diye bir cümle geçiyor o bildiride.
Hiç anlamam hemşerim, altında imzan varsa o cümle senin cümlendir. "Replik çalmak" yok bu oyunda.
Ben de, üzerinize afiyet eski bir tiyatro eleştirmeni sıfatıyla, kaçıncı keredir soruyorum, nelerdir o olağanüstü çözümler?
Tık yok.
Vakit mi bulamadınız cevap vermeye? Provalar mı yoğun, ekstra iş mi aldınız sünnet düğününde falan, ara turneye mi çıktınız, dizi çekimi mi var, yoksa "röpo" gününüze mi denk geldi?
Nelerdir kardeşim o çözümler?
Liberaller "boşuna uğraşma, nefesini tüketme, şeye sorsan söyler ama bunlar..." diyorlar, ben onlara aldırmıyorum.
Allah Allah, belki sizin adaylarınıza oy vereceğim yahu, hoşuma gittiniz... Seçmen olarak öğrenmek istiyorum, nelerdir olağanüstü çözümleriniz?
Ay şimdi çattadanak çatlayacağım vallahi ("avam" olduğum için), nelerdir çözümler?
Sizi Aydın Doğan'ın amigoları bile ciddiye almıyorlar, dönüp de iki satır yazı yazmadılar hakkınızda, ben alıyorum, nedir beklenmedik programınız? Kimi asacak, kimi kesecek, nereyi kapatacaksınız? Ayrıca, "esas çocuk" hanginiz, "jön komik" kim?
Evet, açıklamanızı bekliyoruz.
Kulise mi kaçtı o açıklama, sofitaya mı tırmandı, sahne kapısından mı tüydü?
"Tekstinizi" niçin saklıyorsunuz kardeşim, gösterin de ezber yapalım.
Yoksa "tuluat" mı yapacaksınız başbakanın kızına bulaşan oyuncu gibi, hele bir koalisyona girelim, gerisi kolay...
Eh, böyle giderseniz ben de size bir "İtalyan geçeceğim" ama zamanı var...