Bir gazete, otuz beş kupona Şevket Süreyya Aydemir'in ünlü biyografilerini dağıtıyor: Bizim kuşaktan her aydının altmışlı yıllarda mutlaka ve mutlaka okumuş olduğu "Tek Adam" ve "İkinci Adam"... Üçer cilt.
Yani Atatürk ile İnönü.
Gazetenin bunlara Aydemir'in azıcık daha az ünlü Adnan Menderes biyografisini de eklemesi, takımı tamamlaması beklenirdi ("Menderes'in Dramı")... Hatta bir de gene üç ciltlik Enver Paşa biyografisi verilse şık olurdu... Belki astarı yüzünden pahalıya gelir, bilemem.
Görünürde büyük bir kültür hizmetidir, "esnaflık" boyutu bir yana.
Ama bunları heves edip alıp okuyacak (genellikle de "ağır geldiği için" bitiremeyecek ya da "çocuğa derslerinde lazım olur" diye televizyonun yanına koyacak) halk kitlesi, bu kitapların yetkinliğini, yeterliliğini, kalitesini tartışabilecek durumda değildir.
Şevket Süreyya'nın bu kitapları "sığ" kitaplardır.
Evet, bazı bilinmeyen ayrıntılara yer verilmiştir ama (kitaplar cilt cilt 1963 ile 1968 yılları arasında yayınlanmış olduklarına göre, "elli yıl önceleri bilinmeyen" demek daha doğru olacaktır), önemli hiçbir unsuru tartışma konusu yapmayan, tek taraflı, yanlı kitaplardır bunlar. Üstelik "naftalin" kokarlar.
"Konuya hayran hayran bakarak" biyografi yazılmaz. Bu tür biyografi çalışmalarına, dünyada "biography" değil "hagiography" deniyor.
Hayır, Galatasaray futbol takımının teknik direktörü Gheorghe Hagi'nin hayatı anlamında değil tabii... "Azizleştirme" anlamında. Hıristiyan ermişlerinin yaşam öyküleri gibi...
Biz putlaştırma diyoruz ya, aşağı yukarı aynı şey.
(Bu tür çabalara en güzel örneklerden biri, arkadaşımız Arda Uskan'ın Ercan Arıklı haciyografisidir.)
Atatürk hakkında yazılmış birçok kitap var, Şevket Süreyya'nınkilerden başka "doğru dürüst" bir İnönü ve Enver biyografisi yok ne yazık ki... Talat Paşa'ya gelince, onun hakkında da gene tek yanlı ve yetersiz bir çalışma, Tevfik Çavdar'ın eseri var, o kadar. Cemal Paşa biyografisi hiç yok.
Bu ülkede çok yerinde olarak Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Belgin Doruk biyografileri vardır, esaslı bir İnönü biyografisi bulamazsınız. Celal Bayar biyografisi de bulamazsınız. Anıları vardır, o kadar.
Hiç kusuruma bakmazsanız, bir tabuyu daha yıkalım: Yerlere göklere sığdırılamayan Lord Kinross'un o ünlü Atatürk biyografisi de balondur.
Şu ana kadar, Atatürk hakkında en başarılı biyografiyi gene bir İngiliz yazarı, Andrew Mango yazmıştır.
Örneğin bendeniz, Atatürk'ün aşırı sigara ve kahveden iki kere kalp spazmı geçirmiş olduğunu elli yaşımdan sonra ancak bu kitaptan öğrenebilmiş, şaşmış kalmıştım.
İyi kötü okuma yazma bilen her Türk vatandaşı, Andrew Mango'nun Atatürk biyografisini okusun lütfen. Bana küfür edenler özellikle okusunlar.
SABAH gazetesinde yönetici olsam, Mango'nun kitabını ya her gazete alana hemen o gün bedava, ya da işi fazla uzatmadan birkaç gün içinde sembolik birkaç kupona dağıtırdım.
Haa, bir de Kut-ül Amare kuşatmasında Halil Paşa'ya General Townshend ile birlikte esir düşen İngiliz subaylarından Harold Armstrong'un ünlü "Bozkurt" kitabı var tabii... Atatürk otuzlu yıllarda "beni en iyi anlatan kitap" demiş olduğu halde, Atatürk'e rağmen, onu kıskıvrak sarmış olan Kemalistler tarafından yasaklanan ünlü kitap...
O bizim işimiz değil, onu ancak belli bir bilgi ve "hazım" düzeyine gelebilen okuyucu kaldırabilir, geniş kitlelere yaramaz.