Başbakan bir laf etti, bütün sazanlar üstüne atladılar. öğrenseler, gazetecilik hayatları tıkanacak, ekmekleri kesilecek. Çünkü akılları başka şeye ermez.Hani şu karşılaştırması...Bir de meselesi...İnönü, Atatürk'ün ölümünden sonra sanıyormuş, bu nedenle dosta düşmana göstermek için paralara kendi resmini koydurmuş.Kenan Evren'in Milli Güvenlik Konseyi'nden ilham alarak kendi kafasına göre basın konseyi kurmuş bir beyefendi hazretleri böyle buyurdular. Bunu daha önce de yazmışlardı. (sıfatına üzülmesinler, ben okuyorum.) Bunu nereden mi biliyormuş? İnönü kendisi söylemiş, bir sohbette.Peki ama ne gerek varmış acaba? Bu kadar mı acilmiş cumhuriyette süreklilik demonstrasyonu?Ayaklanma tehlikesi mi varmış, darbe ihtimali mi?Acaba bu süreklilik gösterisi 1960 ya da 1980 yıllarında daha bir gerekli değil miydi? Cemal Gürsel ya da Kenan Evren niçin böyle bir yola gitmemişler? Kim ağzını açabilirdi?Cici beyler cevap veremezler, çünkü hiçbirisi dürüstlükte ve tutarlılıkta diyen bir Emre Aköz'ün tırnağı bile etmez.Ben Aköz'le aynı fikirde değilim, paralarda devletin kurucusu Atatürk'ün resmi olmalıdır ve kalmalıdır. (emekli memur fotoğraflarının, örneğin ya da paraların ne kadar gülünç kalacaklarını düşünmüş müydüz? tartışmasına hiç girmiyorum, ancak bir sözkonusu edilebilir. Cem Yılmaz bunu bir düşünsün. Örneğin, Karadenizli kalpazan Temel'in basacağı ya da Demirel banknotları ilginç olabilir!...)Fakat, iki sorum olacak.Bu aynı zamanda onlar için bir de olacaktır.Daha önce sormuştum, cevap vermemişlerdi.Elbette gene vermeyecekler. Zarar yok, halk kimin ne olduğunu anlasın, yeter.Birinci soru: Biz çocuktuk ama fosiller o yıllarda da kazık kadar adam olduklarından cevap verebilirler aslında... Daha genç İsmetçiler de yapsınlar, kendilerini o dönemde hayal edip ona göre düşünsünler.Cevap veremeyeceklerdir ya da yalan söyleyeceklerdir. Geçiyorum ikinci soruya: Olur desinler, hemen istifa edeyim, gazeteciliği bırakıp limon satayım.Belki de diyeceklerdir...Efendim? Farklı mıydı? Nasıl yani? Dikta falan mı vardı? Hay Allah...