Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

İşkencecilerini affedecekler mi?

Anayasa değişikliği meclisten geçmeyecek, referanduma gidilecek, büyük bir ihtimalle halk tarafından kabul edilecek, buraya kadar işin rengi belli. İlginç ve şaşırtıcı hiçbir gelişme beklenmiyor.
Sonrası da kesin: CHP, yasalaşan bu kararı Anayasa Mahkemesi'ne götürecek, mahkeme yasayı iptal edecek, değişiklik gerçekleşmeyecek, vuslat başka bir bahara kalacak. Bu da biliniyor.
Ondan sonra da seçime gidilecek ve halkın bu olaylardan dolayı kimi ödüllendirip kimi cezalandıracağı da görülecek.
O zaman neyi tartışıyoruz?
Tartışmıyoruz, kimin ne mal olduğu kabak gibi ortaya çıkıyor, onun altını çiziyoruz.
Tasarıda "12 Eylülcüler'in yargılanabilmeleri" gibi çok önemli bir madde de var. Daha doğrusu, yargılanabilmelerini engelleyen maddenin kaldırılması, yani "dolaylı" yaklaşım...
Solcuların "adam gibi adam kesimi" bunu onaylayacaktır.
Solcuların "adam olmaya niyeti olmayan" kesimi de "Tayyip yapıyor" diye onaylamayacaktır.
Bunda da şaşılacak bir şey yok. Hiçbir eşeğe anırıyor diye şaşılmaz.
Asıl merak ettiğim şu:
"Ülkücüler" ne yönde oy verecekler?
12 Eylül döneminde, tıpkı solcular gibi, işkencelerden geçirilen ülkücüler...
Devlet Bahçeli ve arkadaşları, 12 Eylül Anayasası'nın değişmesini istemiyorlar.
Fakat "taban" ne diyor?
"Sokaktaki" ülkücü... Kurşun yemiş, hapis yatmış, tırnakları sökülmüş, "devlet sensin" diye kandırılmış, Amerikan gizli servisleri tarafından büyük ve pis bir oyunda "kullanılmış" ülkücü...
Onun gönlü, solun ahmak kesimi kadar geniş mi?
Acaba, "biz hapisteydik ama felsefemiz iktidardaydı" demiş olan "parti büyükleri" gibi düşünüp bununla avunacak mıdır?
İlhan Selçuk gibi "işkencecilerimi affettim" diyerek tarihi bir rezalete mi imza atacaktır? Sırf AKP iktidarına karşı çıkmak uğruna bu korkunç döneklikten utanmadan...
Yoksa hesap mı soracaktır?
Acaba "prensip" olarak 12 Eylül'e tavrını koyacak mıdır?
Yoksa, "nasıl olsa CHP ve AYM taş koyacak, kanunlaşmayacak, ne uğraşayım" bahanesinin ardına mı sığınacaktır?
Bütün bunları oturup düşünecek kadar bilinçli midir, yoksa oyunu robot gibi mi kullanacaktır?
Ensesi kalınlar, "çek-senet işi yapan" serseriler, karanlık herifler değil... Nâzım Hikmet'in deyimiyle "kavgadan önce Kartal'da bahçıvan, kavgadan sonra Kartal'da bahçıvan" olan Kartallı Kâzım gibi sıradan insanlar...
Uzak Asya'dan dörtnala gelip Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket onların mıdır, yoksa onlara en büyük kazığı atanların mı?
İlginç olan budur.
"AKP yetkilileri CHP'ye gittikleri zaman çay mı içtiler kahve mi" gibi gereksiz zevzeklikler de, işin magazin yanı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA