Evvelce de belirtmiştim, Türkiye'de bir yazı yazılır, sonra "onu demek istemedim, şunu demek istedim" diye bir yazı daha yazılır.
Anlama özürü, kimilerinin zekâ katsayısı düşüklüğünden, kimilerinin de düpedüz domuzluğundan kaynaklanır. Kimileri anlama yetenekleri zayıf olduğundan, kimileri de "anlamamaya kararlı" olduklarından anlamazlar...
Ben, Türk bayrağına Atatürk resmi eklenmesinden "rahatsızlık" duyuyor değilim.
Atatürk resmi gördüğü zaman "kim bu adam, ne işi var orada" diye tepki verenlerden de hiç olmadım çok şükür.
Ben soru soruyorum. Gazeteci olarak görevim soru sormaktır. O sorulara yanıt bulmakla yükümlü olan da ben değilim üstelik. Görevim, beylik tanımıyla "toplumda gördüğüm aksaklıkları" gündeme getirmek, tartışma konusu yapmaktır. İşim budur. (Gazeteci var, gazeteci var... "Sur dibinde kaçak et kesimine niçin göz yumuluyor?" diye soran, "Behlül Bihter'i niçin öptü?" diye soran ya da "Beşiktaş maçı kaç kaç bitebilir?" diye soran türden bir gazeteci de olabilirdim ama değilim.)
"Bu uygulama kanuna uygun mudur, yoksa aykırı mıdır?" diye sordum. Rahatsızlık lafı da nereden çıkıyor? Kanun var mıdır, yok mudur arkadaş? Uygulanacak mıdır, uygulanmayacak mıdır?
"Uygundur" diyen varsa, küfür etmeden çıksın anlatsın.
"Uygun değildir ama Atatürk için kanun çiğnenebilir" diyen varsa, o da çıksın savunsun. Küfür etmeden. ("Kişiye özel kanun olabilir mi?" diye sorulmuştu, cevaplayan çıkmamıştı.) "
Suça teşvikten" çekinmeyen varsa, buyursun.
"Bugün siz bayrağa Atatürk'ün resmini ekliyorsunuz, yarın öbür gün başkaları da çıkar başka birisini koyarlarsa, örneğin bir dini liderin resmini, iş nereye varacaktır?" diye sordum.
Soruları daha da üretebiliriz... İşimiz bu...
"İnönü de konulabilir mi? Ne de olsa o da milli kahramanımız..." diye sorayım mı, ister misiniz?
Kâzım Karabekir konulabilir mi peki?
Atatürk'ün niçin "kalpaklı" fotoğrafının tercih edildiğini sormuştum.
Kalpak, milli mücadelenin, kurtuluş savaşımızın simgesi. Yani, "emperyalizme" karşı... Ama o savaşta Kürtler de var! Dinciler de var... Bazı padişahçılar da var... Bir "geniş cephe" kurulmuş.
Sen bunu alıyorsun, dindarlara karşı yaptığın gösterilerde, düpedüz oyuna gelip, darbeci kafaların seçim sonuçlarını etkilemek üzere hükümete karşı kışkırtma mitinglerinde kullanıyorsun... Çelişki içindesin! Aç tarih kitabını, sana yüzlerce "kalpaklı İslamcı" göstereyim!
Kullanacaksan bari Atatürk'ün şapkalı resmini kullansaydın, diyorum, buna da kızıyorlar.
"Küçük Ülkü'yle denize girerken çekilmiş mayolu resmini koymaya kalkan biri çıkarsa ne yapacaksınız?" gibilerden de sormuştum, içlerinden "olmaz öyle şey canım" deyip geçtiler tabii...
Olduran birisi çıkarsa çok gülerim ama.
"Keşke bu yolu hiç açmasaydınız, yol olursa başkaları da girerler ama başka sapaklardan saparlar" demek istemiştim. Bu, anlama özürlülere son çağrımdır.
Bayrağa yapıştırmadan, yasayı çiğnemeden, suç işlemeden, ayrı bir pankartta ayrıca Atatürk resmi taşımak hiç aklınıza gelemiyor, değil mi arslanlar?
Bugün bayram... Şimdi korkuyorum, yazıyı "bayramınız mübarek olsun" diye bitireceğim, budalanın biri çıkıp "İslamcı oldu" diyecek!
Kimilerinin "Leyla Gencer'i değil de Maria Callas'ı ya da Renata Tebaldi'yi beğenmeyi" Atatürk düşmanlığı saydıkları bir garip ülkede yaşıyoruz...
Gene de, bayramınız mübarek olsun efendim. Ne derlerse desinler bu saatten sonra... Türkiye'yi hâlâ kendi bildikleri eski Türkiye sanıyorlar.