Gazetemize atacak çamuru tükenenlerin son numarası: SABAH eskiden AB grubunun gazetesiymiş, şimdi B grubunun gazetesi olmuş...
Yani A grubu, gazeteyi bırakmış.
Katil de bendeniz tabii!
Eyvah, işimden olacağım da huzurlu bir emeklilik hayatına mı başlayacağım yoksa?
Ne büyük adammışım yahu, iki yazı yazıyorum, koca bir kitle hoop oradan hoop buraya...
SHP'yi de iktidardan bendeniz düşürmüştüm televizyon konuşmalarımla, hatırlarsınız.
Kafamı kızdırmayın, iki yazı yazarım Kürt meselesini de çözerim haa...
Bu A grubu "tesmiye edilen zevat" bu gazeteyi bırakmış da nereye gitmiş? Bütün gazetelerin satış rakamlarında gözle görür bir düşüş olduğuna göre (şaşmaz kuraldır, sıcakta gazete satışları mutlaka azalır), okumayı hepten mi bırakmışlar? Yoksa "kalitelerine yakışır" bir tutumla The Times, Le Monde gibi seçkin yayın organlarına mı yönelmişler?
Bu A grubu toplam kaç kişiymiş?
Bu A grubu kimlerden oluşuyor? Aristokratlardan mı? "Kont dö Çemişkezek" sürek avına çıkmadan önce bizi okuyordu da sinirlenip okumuyor mu artık?
Sakın beyinleri İttihatçılıkla yıkanmış, kendini memleketin efendisi sayan Ankara kalantorları olmasın bunlar?
Okumasınlar efendim, Milliyet var, Cumhuriyet var, Yeniçağ var, Ötüken var... Kutadgubilik var... Onları okusunlar.
Cebinde çok parası olanlar desem, nice paralı ayı, nice hırt zengin gördük... (Tüh, yazar iki kelime kullandı, beş yüz kişi daha kaçtı, ettin mi kendine edeceğini sefil muharrir?)
Yok yok, herhalde çok iyi eğitimli, seçkin kişiler bu A grubu denilenler (bizler hamal kâhyalığından ya da patoz ırgatlığından geliyoruz.) Zevkleri incelmiş, hayat tarzları çağdaş... Terbiyeli çocuklar... "Eşek" yerine "merkep" diyenler... (Gitti gene üç yüz okuyucu daha!)
İyi oldu, bunları yakalamak, gazetemize yeniden kazanmak için ben de nicedir A grubuna yönelik haberler iletmeyi düşünüyordum.
Mozart'ın hiç bilinmeyen piyano ve keman sonatları bulundu... Köchel sayısı artacak... (Efendim? Köchel'i bilmiyor musunuz? Ulan siz ne biçim A grubusunuz?)
Viyana'da "Griechenbeisl" lokantasında geçenlerde bir "Eierschwammerl" yedim arkadaşlar, nefisti... "Chanterelle" mantarıyla yumurta karışımı... Yanında da "Blaufraenkisch" içeceksin, kırmızı...
Yoksa bizim A grubu pastırmayla viski mi içiyor? Olmadı, hiç olmadı... Hem Avusturya yemeklerini tanımıyorsunuz, hem de gazetemize burun kıvırıyorsunuz, aşkolsun.
Canım belki de Paris'e takılan A grubu kesimindensiniz...
O zaman havyarı enayi gibi Lafayette Gourmet'den almayınız, kazık yersiniz, bir zahmet Boulevard de la Tour-Maubourg'daki Petrosyan'a gideceksiniz, Beluga da var, Sevruga da... İthalatçısı bir Ermeni'dir, siz çekinmeyin alın, korkmayın kimseye söylemem.
Efendim? Paris'e gider gitmez önce Türk lokantası arıyor, geceyi de Pigalle'de mi geçiriyorsunuz? Siz bizim gazeteyi vallahi okumayınız!
Çok kültürlü olduğunuzu başından varsaymıştık... Yoksa bu kadar düşük bir gazeteyi niçin okuyasınız, değil mi efendim? Size o yönde haberler vereyim.
Philip Kerr'ın yeni romanı önümüzdeki ay çıkıyor... Üstad, eski hafiyesi Bernie Gunther'e dönüş yaptı, bu kez olay gene otuzlu yıllarda Berlin'de geçiyor. Kerr hayranlarını mutlu edecek bir gelişme.
Ama bu kitap İngilizce mi? Aaa, hem A grubundansınız hem de yabancı dil mi bilmiyorsunuz?
Sonra da bu gazete "göbeğini kaşıyan ayıların gazetesi" oluyor, öyle mi?
Bir milyon SABAH okuyucusundan özür dileyiniz.
Dilemezsiniz. Sizde terbiye vardır ama terbiye yoktur. Sizdeki terbiye, ekşili köftenin içindeki yumurta terbiyesidir.
Bize çamur atan (hem de utanmadan solcu geçinen) sözde A grubu şakşakçılarının da seçimde oy yerine ne alacaklarını hepimiz biliyoruz.
Yazacaktım ama bakarsınız iki yüz temiz aile çocuğu daha kaçar, neme lazım...