Yılın belli dönemlerinde belli basın teraneleri, yaşını başını almış adam için sıkıntı vericidir: Yaz gelince bikinili kadın resimleri, "öseyesemese" soruları, ramazan gelince ramazan sayfaları ve güllaç tarifleri, bayramlarda trafik faciaları, yılbaşında çok içmeyin uyarıları ve yılın bilmemnesi saçmalıkları...
Şimdi, "miniminiler sınıfları doldurdular" günlerindeyiz...
Başbakana dayılanmaktan fırsat bulsalar "defter kalem el yakıyor" tantanası da yapacaklardı, onun yerine daha "genel" konuşuyorlar: "Millet yoksul, aç" ...
Millet tıkır tıkır para sayıyordu kıyı kasabalarında, son gördüğümde.
Ama bu yıl "miniminiler" haberlerinin yeni bir boyutu var.
"Forma" denilen saçmalık önümüzdeki yıl ortadan kalkacakmış. 2009/2010 ders yılında artık "mavi önlük" olmayacak. Eskiden siyahtı bu önlük, sonra reform yapıldı, önlüğün rengi "yumuşatıldı", maviye geçildi, artık hepten tarihe karışacak.
Neden bu hafta kalkmamış da gelecek yılın eylül ayı bekleniyor, bu meretin de "geçiş dönemi" mi var? Alıştıra alıştıra mı uygulanıyor? Burada da mı "uyum yasası" geçerli yahu, Hüseyin Çelik açıklasa da öğrensek.
Çocuklara "forma" giydirilmemesini yıllardır savunurum, sonuç almak bir gazeteci ve yazar için en büyük ödüldür. Kıvanç duyarım. Bana Pulitzer vereceklerine uyarılarıma kulak versinler, başka şey istemem.
Çünkü, Heinrich Böll'ün bir öyküsünde dediği gibi, çocuklar da sivildir efendiler!
"Şeker de yiyebilsinler" lafazanlığından önce "özgür yetişebilsinler" sloganı atılsaydı keşke...
İster rengi kara olsun ister mavi isterse açık siklamen, hap kadar çocuklara forma giydirmenin gerekçesi bol keseden uydurulmuştu: Sınıf farklarını ortadan kaldırıyormuş (çünkü yerseniz imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitle olduğumuzdan, sınıf farklarının öyle kabak gibi gösterilmemesi gerekiyordu), çocuk düşe kalka oynadığından üstünün başının kirlenmemesi sağlanıyormuş, annelere de kolaylıkmış, falan filan...
Hiçkimse "çocukları daha bu yaştan tornaya sokmak, hepsini bir örnek yetiştirmek, robot yaratmak istiyoruz" diyemiyordu!
Liselerde de ortadan kalkacaktır forma, oğlanlara zorla ceket giydirip kravat taktırma, kızları oğlanlar sulanmasınlar diye çirkinleştirme geleneği tarihe karışacaktır.
Çünkü Avrupa Birliği onların "özgür bireyler" olarak yetişmelerini ister, İsmet Paşa Türkiyesi'nin şapşallaştırılmış gençliği gibi değil.
Türkiye, "muasır medeniyet seviyesine" istese de gelecektir, istemese de.
"Faşist ve komünist spor gösterileri" de tarihe karışacaktır günün birinde.
Fakat şimdilik kör topal gidiyor gene: Mavi önlük kalkacakmış ama erkek çocuklar beyaz gömlek, lacivert pantolon, kız çocuklar beyaz bluz, lacivert etek giyeceklermiş! Bir adım atılacak ama ille korka korka ve eksik atılacak, öyle mi?
Çocuğu okula mı gönderiyoruz, er eğitim alayına mı? Ben oğluma gri pantolon, kızıma da blucin giydireceğim bugün, yarın da yeşil pantolon giyer, anası onu ütülemiş, kime ne yahu?
Biz Galatasaray'da tam on iki yıl "kafamıza göre" giyindik, işte bu yüzden de bizi hiçkimse tornaya sokamadı, hiçbir dümeni yutturamadı. Darısı bütün Türk çocuklarının başına. Ama, fazla da sallanmadan, Sayın Çelik...