Omurgasıyla, eklem yerleriyle, böbreğiyle dalağıyla falan dimdik ayakta olduğunu söylediler hınk deyicileri, ama bana pek öyle gelmedi...
Sanki bir şeyler "kırılmış" içinde.
Pabuç fiyatlarının sandığından daha yüksek olduğunu görünce şaşırmış gibi bir hali var.
"Konuşmayacağım" deyip sonra da üç gündür bülbül gibi şakımayı hadi bir taktik olarak kabul edelim ama, işin ciddi olduğunu da anlamış gibi görünüyor.
Bu sefer pek öyle James Watt'ın buhar makinesine binip kaçmak yok.
Öyle olmasaydı, "ortalığı yatıştırmak başbakana düşer" diye alttan almazdı.
Aydın Doğan'ın adamlarına düşmez mi mesela? Vahşi saldırıya devam mı etsinler?
Yatışır gibi görünüp saldırıyı sürdürmek "omurgalı" bir davranış mı yoksa?
"Sivil toplum bilmemnelerinden itidal çağrısı" yaza yaza geçir babam geçir, ha?
Alttan alırmış gibi gösterip mi dikleniyor, yoksa diklenmeyi sürdürürmüş gibi yapıp mı geri basıyor?... Tilki değilim ki bileyim!
Ne yatışması yahu? Hani gerilim tırmanacaktı? Plan ve program bunun üzerine kurulmamış mıydı?
Hani herkes "hesaplaşmaya hazır" olacaktı?
Karşı tarafın da fatura yazmaya elinin kalem tuttuğunu görünce bir daha düşünecekmiş gibi görünüyor.
Karşısına aldığı adamın, Adnan Menderes gibi sıkıyı görünce ağlayıp zırlamaya koyulan bir adam olmadığını anladı.
Süleyman Demirel gibi şapkasını alıp gidecek bir adam da hiç mi hiç olmadığını gördü (ayrıca bunun şapkası yok, şapka sevmez!)
Durup dinlenmesi, nefes alması ve yeni dümenler bulması gerekiyor.
Belki kapatma davasının sonunu bekleyecek, belki Ergenekon'dan hamle umacak...
Belki de Ergenekon "işinin" daha fazla büyümemesi için dua edecek...
Bu arada bir sürü basın hokkabazı da yangına körükle gitmeyi sürdürsün, onların derdi satış, abinin öyle bir sorunu yok. Abi gazete satmaz, abi devlet kurtarır.
Bu kez devlet onu kurtarabilirse ne devlet!
Seksen üç yaşına gelmiş adama yapılır mı bu?...
Seksen üç yaşına gelmiş adam bunlarla mı uğraşır, diyen yok.
Ne bileyim abi, ben yurtdışındaydım, yeni geldim. Aklım ermez.