Aslında konuşulacak fazla bir şey yok. Malum yedi adam tarafından alın(a)mayan kararlar birilerine sürpriz gelse de bizi çok fazla şaşırtmadı. Temenni başka tecelli başka. Eğer tecelli eden buysa başka söze ne hacet.
Tabii bu arada aklımıza 1994, 1998, 2001 yıllarında yaşananlar ve o dönemin anlı şanlı bazı ekonomi şahısları geliyor. Her ne kadar icrada oldukları o yıllarda algı ve iletişimleri itibariyle gayet popüler olsalar da, katıldıkları programlarda el üstünde tutulsalar da, bugün baktığımızda yönettikleri kurumlardaki tarihi başarısızlıkları gayet net ortadadır.
Sadece hizmet ettikleri cemaat ve lobi merkezli bir yönetim gösterdiklerine, Türkiye'de o eski havaları kalmadığında bile yurtdışında katıldığım organizasyonlarda ne derece taltif edildiklerini görünce esas şahit olmuştum. İstediğiniz kadar yurtiçi ve yurtdışında belirli bir zümre tarafından ödüllere muhatap olun, ülkenin kurumsal ve bireysel çoğunluğunun gönlünü kazanamadıktan sonra bunların hiçbir kıymet- i harbiyesi yok.
Duyduğuma göre birileri çok korkmuş, esasen korkulacak bir şey de yok. Yeter ki -en azından- niyet iyi olsun. Ancak özellikle son dönemde bu vb. kurumlarda sayıları bayağı artmış olan ve bu olaylara bakıp bıyık altından kıs kıs gülen malum kadrolar var ya emin olsunlar ki son gülen iyi güler. Temeli ve ruhu milli olmayan hiçbir şeyin bu topraklarda uzun soluklu olması mümkün değil. Tespitime bu kurumlardan başka ekonomi kurumlarına geçip, kendilerince tedbir yaparak oraları da aynı zihniyetle kadrolaştıranlar da dahil.
Kim doğru kim yanlış, kime göre başarılı kime göre değil bu da sübjektif belki. Ama ortada bir gerçek varsa, o da özellikle son 6 yılda izlenen para politikasının yanlışlığıdır. Söylemleriyle bu kurumları medya önünde her daim destekleyen bazı kabine üyeleri bile bu politikaları destekleyemez durumda kalmıştır. Aslında kişi başı milli gelirin 6 yıldır yerinde saymasının ana nedeni de budur. Ama anlayana. Anlayan var mı? İşte orası müphem. Peki hep böyle mi olacak? Onu zaman gösterecek.
Evet, aldıkları kararla hafta boyu bu "yedi adam" konusu konuşuldu. Benim de aklıma ekranlarda yeni başlayan "Yedi Güzel Adam" dizisi geldi. Bir nesli derinden etkileyen güzel insanları ve hikâyelerini anlatan naif bir dizi olmuş. Emeği geçenlerin ellerine sağlık. Gün gelir bu yedi adam da yad edilir, ama şundan eminim ki hayırla olmayacak.
Peki tüm bu olanlardan bizim payımıza düşen mi? Her zamanki gibi inandığımız düşünceleri söylemektir. Ayrıca bir vatandaş olarak varsa bir hakkımız onu da helal etmeyiz olur biter. Daha başkası? Orasını bilmem. Onu da zaman gösterecek.
Not: Yedi güzel adamın anısına;
Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm.
Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm...