Genel seçimlerin bu yıla alınmasını gerektiren bir başka mesele daha var:
Kürtler... "30 Mart yerel seçimlerinden sonra, daha önce ilan ettiğimiz özerkliği, inşa etmeye başlayacağız" diyorlar.
Bu çok ciddi bir konu... Çünkü Türkiye'nin yönetim yapısının değiştirilmesini zorunlu kılıyor. Yani Kürtlere özerklik tanınacaksa, Anayasa'nın hiç olmazsa kısmen değiştirilmesi gerekecek.
Kürt siyasetinin özerklik hamlesi, milliyetçi ve ulusalcı Türklerden büyük tepki toplayacaktır.
Şu anda gergin bir siyasi ortam var... En azından Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar da bu gerginlik devam edecek. Şimdi buna bir de özeklik çabasıyla oluşacak gerginliği ekleyin...
Onca gerginliğin altından kalkabilmesi için Hükümetin güç ve meşruiyet tazelemesi bence şart... O halde:
Erkene çekileceğini tahmin ettiğim genel seçimlere uzanan süreçte, 30 Mart'ın ne kadar önemli olduğu aşikâr... Bu bağlamda İstanbul ve Ankara'nın alınması elzem...
Özellikle İstanbul'u kazanmak, AK Parti'nin genel seçimlere moralli ve kendinden emin bir biçimde yürümesini sağlayacaktır.
AK Parti'yi refaha çıkaracak olan siyasi güzergâh şöyle: İstanbul ve Ankara'nın kazanılması...
Köşk'e, parti ile uyumlu çalışacak bir kişinin seçilmesi... Genel seçimlerde yüzde 45 civarında oy alınması...
Kürt talepleri de, barış sürecine yönelik eleştiriler de ondan sonra kolayca göğüslenecektir.