Önce tahliyeler konusundaki "fikrimi" ("hislerimi" değil) söyleyeyim:
Türkiye'deki adalet sistemi vahim. Bir kişiyi, bırakın 10 yılı, 5 yıl dahi tutuklu yargılamak korkunç bir uygulama. Sen devlet olarak mahkemeyi makul bir sürede sonuçlandıramıyorsan, tutukluya ne?
Öte yandan tahliyelerin bir de siyasi yönü var.
Benim gördüğüm şu: Bu simaların önemli bir bölümü, Cemaat'e karşı verdiği mücadelede, Başbakan Erdoğan'ın arkasında durabilirler...
Bu mümkün.
Ancak o kadar... Hem bu destek esnasında, hem de Cemaat etkisiz hale getirildikten sonra, akıllarında daima Erdoğan'ı iktidardan indirmek olacaktır. "Başbakan Erdoğan bunu bilmiyor mu" diyeceksiniz.
Bilmez mi? Hem de alasını biliyor. Ancak siyaset çoğu zaman eski düşmanlarla ittifak kurmayı gerektiriyor.
Derken sahne değişiyor.
Gün geliyor, bu "gereklilik" işlerin ters dönmesiyle sonuçlanıyor. (Örnek:
Bir ara birlikte yürünen Cemaat...) Bu tahliye sürecinde...
2011 Eylül ayından beri, bir adım geri çekilip, olayları izlemekle yetinen orduyu asla unutmamak gerek.
Çünkü oralarda temel bir değişim olmadı.