Geçen gün "bahtsız bedevi ile kutup ayısı" sorunsalına siyasi edep açısından bakmıştık. Bugün de ayı meselesine hayvani bir zaviyeden yaklaşalım mı?
Önce şunu söyleyeyim: Ben ayıları çok severim. Ayılarla ilgili bir belgesele rastladığım kanala demir atarım. Oradan zıplamam için, ancak F.Bahçe'nin maçı olması gerekir.
Yıllar önceydi. Norveç'ten öğrencileri ağırlamıştık BÜ'de... Sohbette konu isimlere geldi. Herkes kendi adının anlamını söylemeye başladı.
Bir delikanlının adı Bjorn idi. Norveçli kızlar gözlerini korkmuş gibi açarak İngilizce "Bear!" diye çığlık attılar. "Ayı" yani.
Türk arkadaşlar bu isme bıyık altından, bense sempatiyle güldüm. Bunda alay edilecek ne var; bizde de birçok hayvan adı, özel isim olarak kullanılıyor.
Birkaç örnek: Ceylan, Arslan, Karaca, Buğra (erkek deve, iki hörgüçlü deve), Ceren (ceylan, iyi koşan at), Kartal, Doğan, Şahin, Balaban (yırtıcı kuş)...
Görkemli ve güçlü bir hayvan olan ayının ismini almak, hele ayısı bol ormanlarla kaplı ve kutba yakın bir ülkede yaşayan insanlar için normal değil mi?

Eşcinsel ayı var mı ki?
Kutup dedik de... İçimde kalmasın, söyleyeyim: O espride tek bahtsız olan bedevi değil. Aslında, "Bahtsız kutup ayısı, çöl ortasında..." diye de anlatmaya başlanabilir.
Evet, ayı bahtsız... Çünkü kutuptan alınıp çölün ortasına bırakılıyor ki insanın gürül gürül yanan bir odun fırınına konması gibi bir durum.
İkincisi... Evet, biliyoruz, hayvanlarda da eşcinsellik var. Konuyu araştıran biyolog Bruce Bagemihl... 500 kadar hayvan cinsinin kesin olarak eşcinsel davranışlar gösterdiğini söylüyor. ("Eşcinsellik doğal mı, sonradan olma mı" diye tartışanlara duyurulur.)
Ancak örnek olarak sayılanlar arasında ben kutup ayısına rastlamadım. O halde çöle bırakılma bahtsızlığına uğramış olan kutup ayısının, heteroseksüel olduğunu varsaymak durumundayız.
Bedevi de aynı vaziyette: "Bahtsız" dendiğine göre gay bir bedevi değil malum çöl insanı.
Özetle: İkisi de, sırf bir fıkraya (daha doğrusu zamane atasözüne) konu olsunlar diye, hiç istemedikleri bir ilişkiye sokuluyor ki... Hem insan, hem de hayvan haklarına aykırı bir durum bu.

Gerçek ayı hikâyeleri "
Ayı Hikâyeleri" kütüphanemdeki en şirin kitaplardan biridir. Artvin kökenli biyolog ve turizmci Hüseyin Avni Özen (d. 1961) yazıp bastırmış.
Özellikle Artvin-Yusufeli'ne bağlı Barhal köylülerinin yaşadığı olaylar anlatılıyor kitapta... Bunların ilkinde, Gerze Mustafa ile Tozak Mahmut'un Pançet yaylasında bir saat boyunca çiftleşen iki ayıyı seyretmesi yer alıyor.
Öykünün sonunda yazar uyarıyor: "Oh, ayılarda keyif keka, istedikleri gibi ş'apıyorlar" diye düşünmeyin diyor. Niye? Doğal şartlar ve avcılar 30 40 yıllık ayı ömrünü 10-12'ye indiriyormuş. Bitmedi:
Dişi ayılar pek nazlıymış. Flörtü uzatır da uzatır, bazen erkek ayıyı bir hafta bekletirlermiş. (Karşı taraf da ayı olduğu için, takdir edersiniz ki zorlama mümkün değil.)
Kızışma zamanlarını da hesaba kattığınızda bir erkek ayının ömründe yaşadığı cinsel deneyim sekiz adedi nadiren geçermiş.
Şimdi sen kalk, espri uğruna bu nadide olaylardan birini Bedevi için harca. Yok artık.