Egemen Bağış'ı, dün Türkiye Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) davetinde dinledim.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Bağış'ın, İstanbul Avantgarde Hotel'deki konuşmasına bilhassa gittim. Çünkü tam üye olamasak bile AB değerlerinin Türkiye'de uygulanmasını (ya da hiç olmazsa bize uyarlanmasını) arzu ediyorum.
Ancak tam üyelik görüşmelerinin başlaması için 17 Aralık 2004'e kadar olağanüstü bir çaba sarf eden Başbakan Erdoğan...
Daha sonra meseleyle pek ilgilenmedi. (Tabii bunda özellikle Fransa ve Almanya'nın koyduğu engellerin büyük önemi var.) Başbakanın ilgisizliği o dereceye vardı ki pazar günkü Kongre konuşmasından AB'yi ağzına dahi almadı. Salonda dağıtılan 2023 Siyasi Vizyonu başlıklı 63 maddelik yol haritasında ise ancak 60'ıncı maddede üç kelimeyle geçiyordu: "AB hedefleri korunacak."
Bu durumu Egemen Beye sordum: "AB gerekleri diğer maddelerin içinde var" dedi.
Zekice bir politikacı cevabıydı.
Öyle ya... "Yaşlı, engelli ve çocuk dostu yerleşim yapılacak" ya da "Darbecilerin isimleri kamu alanlarından kaldırılacak" gibi maddeleri AB yolunun kilometre taşları olarak da görebiliriz.
Hem Dernek Başkanı Gülden Türktan'ın, hem de katılımcıların sorularına cevap verirken Egemen Bağış'ı dikkatlice dinledim.
Çok hoş sözler etti... Örneğin "AB'ye damsız girilmez" dedi... Bakanlığında çalışanların yüzde 58, üst düzey yöneticilerin ise yüzde 65 oranında kadın olduğunu belirtti.
Her ne kadar salondaki dernek üyesi kadınların ideolojik kompozisyonu nedeniyle fazla ilgi çekmese de... "Eşi işkadını olan bir peygamberin ümmetiyiz" dedi.
Evet, bunu ilk kez söylemiyor Egemen Bağış ama defalarca vurgulamakta fayda var:
Çünkü kadına envai çeşit baskı yapan hödüklerin çoğunluğu, kendilerini İslam üzerinden meşrulaştırıyor.
Kadınlar, girişimcilik ve AB...
Bu konulara önümüzdeki yazılarda tekrar değineceğim. Ancak "dünkü sohbeti tek cümleyle özetle" derseniz...
"AB konusu buzluğa kaldırılmış" derim.