Dün sormuştum: "Yeni Anayasa'da Kürt halkının kimliğe ilişkin bütün hak ve talepleri karşılanırsa...
PKK- BDP'liler ne yapacak?"
Bu soru niye önemli? Anlatmaya çalışayım:
Milliyetçi hareketler, "zaten millet olan bir halkın" ya da "milletleştirilmeye uygun bir kitlenin" sorunlarına dayanarak kendilerini meşrulaştırır.
Örneğin Kürtlerin bir bölümü... Sadece askerleri, polisleri, öğretmenleri değil... Çeşitli gerekçelerle Kürtleri de öldüren PKK'yı meşru görüyor... "Hataları var ama bizim hakkımızıhukukumuzu savunuyor" diyor.
PKK-BDP çizgisi de tam bu noktada... "Biz Kürtlükten kaynaklanan hak ve talepleri savunuyoruz... O halde bütün Kürtlerin temsilcisiyiz" iddiasında bulunuyor.
Yani Kürtlerin tamamı tarafından desteklenmese de... "Kimlik talebi ve hukuku" savunusundan hareketle bu çizgi kendini Kürtlükle özdeşleştiriyor.
Böylece ortaya çözülmesi gereken "bir" büyük sorun çıkıyor: Kürt Sorunu...
Özetle: PKK-BDP çizgisinin "Kürt Sorunu" tanımına, sadece kimlik meseleleri değil, örgütle ilgili sorunlar da dahil... (Apo'nun ve militanların "statüsü".)

Başka bir açıdan bakıldığında ise bir değil, "iki büyük sorun" var ortada:
Türk'e ve Türkleştirmeye dayalı 88 yıllık ulus devlet pratiğinin yarattığı sorunlar. Baskı, inkâr, asimilasyon, vs... "Kürt Sorunu" işte bunun adı.
Bir de "PKK Sorunu" var: Çeyrek yüzyıldır süren savaşta "Türk tarafından" 10 bini aşkın insan öldü ki bu sayı Kurtuluş Savaşı'ndakinden fazla.
Sokaktaki 'Türk'ü, Kürt hakları konusunda ikna etmek o kadar da zor olmasa gerek.
Diyelim ki anadil talebinin karşılanmasına, Edirne'deki ya da Antalya'daki Türkler, "tavizsiz-katı-bağnaz" bir şekilde itiraz eder mi? Sanmıyorum...
Örneğin TRT 6'e itiraz ettiler mi? Etmediler!
Bence hem savaş, hem küreselleşme, hem de gelişen iletişim araçları... Sadece Kürtleri değil, Türkleri de değiştirdi: Türkler, Kürtlerin farklı kimlik hak ve talepleri olduğunu artık biliyor ve bundan çok da rahatsız olmuyorlar. Mırın kırın etseler de, "normal" buluyorlar.
Buna karşılık aynı Türklerin, bilhassa PKK yöneticilerini affetmesini beklemek sanırım gerçekçi olmaz. (Hele silahlı çatışmalar sürüyorsa...)
Habur sahnesinin etkisini hep birlikte gördük: Dağdan inen militanlar davulzurna ile karşılanınca, Türk tarafında tansiyon tavan yaptı.
Velhasıl sorun, Apo ve örgüt söz konusu olduğunda çıkıyor: "Babamı, abimi, kardeşimi, akrabamı, komşumu, arkadaşımı şehit edenleri af mı edeceğiz?"
Olaya böyle baktığınızda başlangıçtaki soru anlamlı oluyor: "Yeni Anayasa, Kürtlerin hak ve taleplerini karşılarsa... PKKBDP çizgisinin hali ne olur?"
Eğer Hükümet partisi yüzde 50 civarında oy alırsa... MHP de Meclis dışında kalırsa... Bu tarz bir Anayasa'yı yapmak mümkün hale gelir. (Yapılır- yapılmaz, o ayrı bir tartışma konusu. Partide yer alacak çok sayıdaki milliyetçi mebus, MHP'yi aratmayabilir.)
Başbakan Erdoğan, "Kimliğe ilişkin taleplerinizi getirin de Anayasa'ya koyalım" dese... Ne yapacaklar?
Ben gelişmelerin bu şekilde olmayacağını elbette biliyorum. Ancak dün o soruyu ortaya attığımda gelen mesajların yaklaşımı, PKK-BDP sempatizanlarında böyle bir endişe olduğunu apaçık gösteriyor.
Yeni Anayasa'nın bastıkları zemini eritmesinden, askeriye kadar korkuyorlar.