Ne zaman Fenerbahçe'nin şampiyonluk ihtimali yükselse, aynı uydurma lafları dinlemek zorunda bırakılıyoruz. İşte iki net örnek...
Yıl 2006. Ligin bitmesinden 3-4 hafta önce:
"Fenerbahçe kesinlikle şampiyon olacak... Kalan maçlarını oynamasına bile gerek yok... Çünkü Aziz Yıldırım Federasyon'u ve hakemleri baskı altına aldı... Fenerli medya maçlardaki haksızlıkları göstermiyor... Üstelik Başbakan Erdoğan, Fenerli..."
Gerçek: Şampiyon Galatasaray!
Yıl 2010. Ligin bitmesinden 3-4 hafta önce:
"Fenerbahçe kesinlikle şampiyon olacak... Kalan maçlarını oynamasına bile gerek yok... Çünkü Aziz Yıldırım Federasyon'u ve hakemleri baskı altına aldı... Fenerli medya maçlardaki haksızlıkları göstermiyor... Üstelik Başbakan Erdoğan, Fenerli..."
Gerçek: Şampiyon Bursaspor!
Yıl 2011. Bir kez daha aynı terane...

***
Toplumda her çeşit insan var. Bunlardan bazıları kafayı Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım ile bozmuş olabilir.
Onlar hakkında iftira atabilir. Yalan söyleyebilir. Uydurabilir. Ve bunları bıkmadan usanmadan, mütemadiyen yapabilir.
"Obsesyon" deniyor bu duruma psikolojide. Basitçe: "Saplantı". Fena halde takma, bir türlü kafadan atamama hali...
Tarihte çok görülmüştür: Eğer rahatsızlık derinleşirse, cinayet bile işliyor böyleleri.
Bozulan zihinleri tamir etmek, sınırda olanları kurtarmak için psikiyatri-psikoloji bölümleri ve akıl hastaneleri kuruyor medeni toplumlar. Bizde de var!
Benim anlamadığım şu: İftira oldukları somut örneklerle kanıtlanmış laflar... Nasıl oluyor da, saygınlık iddiasındaki gazete ve internet sitelerinde, hem de ilk sayfalarında kendine yer bulabiliyor?
Yayın yönetmenlerinin, vitrini, yani ilk sayfayı kurarken, gerçek ile yalanı, çözümleme ile iftirayı, yorum ile zırvayı birbirinden ayırdığını sanırdık.
Meğer böyle bir kaygıları yokmuş.