Olayın politik boyutunu bir yana koyalım. Kanal İstanbul'a ilişkin bazı "art niyetsiz" sorular ve kaygılar var.
Bugünlük iki soruya değineyim. Nasıl olsa tartışma devam ediyor. Önümüzdeki günlerde diğerlerinden de söz ederiz.
Niye boru hattı kurulmuyor? Madem İstanbul Boğazı ciddi bir tehlike altında... Neden Rus petrolü borularla Akdeniz'e indirilmiyor? Böyle bir girişimin önünde hangi engeller var? Mesela daha mı pahalı? Yoksa bazı temel çıkarlara mı aykırı?
Denizlerin dengesi ne olacak? İstanbul Boğazı'nın üst kesiminden Karadeniz'in az tuzlu suları Marmara'ya akarken, dipten daha tuzlu su Karadeniz'e çıkar. Kanal sadece 25 metre derinliğinde olacağı için ancak az tuzlu suyun Marmara'ya akmasına izin verecek. Bu durum hem Karadeniz'deki, hem Marmara'daki yaşam dengesini bozmayacak mı? Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler karşı çıkmayacak mı? Kanal projesini hazırlayanların bu tip sorulara... 'Siyasi' ("Bunların vizyonu yok") ya da 'hamasi' ("Osmanlı'nın da hayaliydi") değil... 'Teknik' (ama anlaşılır) cevaplar vermesi gerekiyor. Aksi halde Kanal'a olan desteğin entelektüel boyutu eksik kalır.