Geçenlerde Başakşehir'e konuşma yapmaya gittim. Tam bir "Türk usulü bir alt-kent" olduğu apaçık görülüyordu.
Burada 'alt-kent' kelimesini, İngilizcedeki 'suburb' karşılığı kullanıyorum.
ABD'de 'suburb' dendi mi akla önünde ve arkasında bir miktar bahçesi olan, iki katlı, hemen yanında garaj bulunan villa tipi evler gelir.
Bizimkiler ise apartman şeklinde. Buralarda yaşamak için mutlaka otomobil gerekiyor. Belediye otobüsü çalışıyor ama kaçırdın mı yandın.
Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanıyken başlattığı bu proje daha sonra TOKİ (Toplu Konut İdaresi) ile tüm Türkiye'ye yayıldı...
Hani "Beyaz Türk", "EuroTürk" diye bazı kavramlar kullanılıyor ya... Bence "Toki Türkü" (ya da Toki-Türk) denilebilecek bir sosyal kategori çıktı ortaya.
Onları en çok, bilhassa havanın bozuk olduğu hafta sonlarında, alışveriş merkezlerinde (AVM) görüyoruz. Otomobilleriyle ve çocuklarıyla geliyorlar.
Toki Türklerinin kendileri için yeni olanı denemeye açık olduğunu görüyorum:
Örneğin ünlü bir pizzacının, duvarlarını şarap şişeleriyle süslemiş şubesinde türbanlı kadınlara rastlıyorum.
AVM restoranında sunulan tavuk butlarının üstüne, hayatlarında hiç tatmadıkları türde bir barbekü sosunu boca ettirebiliyorlar.
Çocuklarına Amerikan usulü doğum günü partisi düzenleyip, üstüne resim yaptırdıkları pastayı bıçakla kesmenin günah olup olmadığını tartışıyorlarmış.
Duyduğuma göre evlenecek olan türbanlı genç kızlar, "bekarlığa veda" partisi düzenliyormuş. (Ayrıntıları bilmiyorum.) Sosyologların bu insan tipini hemen araştırmaları gerekiyor. Çünkü bence onlar yeni modernler!