TÜSİAD'ın panelinde Murat Belge'nin de konuşma yaptığını yazmıştım.
Panel bitiminde karşılaştık. Nur Vergin de bize katıldı. Laf döndü dolaştı ve Belge, "Bazı arkadaşlarla artık bir araya gelemiyoruz" dedi.
Murat Belge'nin Taraf gazetesinde yazması ve Hükümete karşı "Bunlar ne yapsa kötüdür" şeklinde "kategorik" bir tavır almayıp, uygulamalarının bir kısmını beğenmesi, bazı eski dostlarıyla arasını açmış.
Örnek istedim. Akademisyen bir hanım ile işadamı kocasının adını verdi. (Tahmin ediyordum. Son dönemde çok keskinleştiler.)
Dikkatinizi çekerim: Burada ilişki asimetrik... Yani taraflar birbirinden aynı şekil ve yoğunlukta rahatsız olmuyor.
Gözlemim şöyle: Diğerleri "bize" kızıyor, kendilerini ihanete uğramış, arkadan bıçaklanmış gibi hissediyor.
Biz ise onları, büyük resmi görmemekle ve demokratik olmamakla eleştiriyoruz.
Burada anahtar kelime "tahammül" olabilir. Biz onlara tahammül edebiliyoruz. Onlar ise edemiyor.
Örneğin Kemalist olduğu içinhiçbir arkadaşımla bozuşmadım. Ama onlar benden uzaklaştı.
Bu meseleyi kiminle konuşsam, dostluklardaki soğumanın bu biçimde olduğunu söylüyor.
Yani Kemalistler içlerine kapandı. Sadece birbirleriyle görüşüyorlar.
Dergi-ilave yapan meslektaşlara not: 2007'den itibaren bilhassa entelektüel camiada bozulan-soğuyan dostlukların dökümünü yapabilirsiniz.
Ayrıca şunun cevabını da arayabilirsiniz: İlişkilerin tamiri mümkün mü? Mümkünse hangi şartlarda?