Wikileaks'in yayınladığı Türkiye hakkındaki ABD belgeleri ilginç farklılıklar gösteriyor. Kamuoyuna yansıyan ilk parti belgelerde saçma sapan iddialar yer alıyordu.
Belli ki dışişleri birimlerine, konsoloslara, elçiler, "Siz ne bulursanız gönderin, tasnifi biz yaparız" denmişti Washington'dan.
Taraf gazetesinin yayımladığı belgelerde ise bazı farklar var. Örneğin, dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Robert Pearson tarafından Aralık 2002'de Beyaz Saray'a geçilen portre...
2002 seçimleri yapılmış Abdullah Gül, Hükümeti kurmuştur. Partinin lideri Tayyip Erdoğan ise yasağı yüzünden Meclis dışındadır.
Ama fiili lider olarak Avrupa ülkelerinde Başbakan gibi karşılanmıştır. Şimdi sıra ABD Başkanı Bush'tadır.
İşte o gezi öncesi Pearson'ın geçtiği belge müthiş öğretici. Amerikalı diplomatın gözlem, verileri bir araya getirme ve analiz becerisini gösteriyor.
Bugün, vesveseli moderncikler hariç herkesin tanıdığı Erdoğan ile, ABD Elçisinin o vakitler çizdiği Erdoğan portresi arasında büyük uyuşma var...
İkisine değineyim:
"Erdoğan hem duygusal tepkiler vermeye, hem de siyasi iktidarı serinkanlılıkla elinde tutmaya eğilimli bir adam..."
"Erdoğan'ın üslubu, söyleyeceklerini ilkin yumuşak bir dille, az ve öz şekilde söylemektir. İtirazla karşılaştığında, bu kez cevabını daha keskin bir tonda verir ve konu üzerine her teatide biraz daha sertleşir. Açıktan açığa yapılan baskıya ya da tehdit imalarına kötü tepki gösterir."
Belgede, öyle ayrıntılar ve ABD çıkarlarına uygun tavsiyeler yer alıyor ki insan "Pearson işini bilen bir diplomatmış" demek zorunda kalıyor.