Referandum döneminde kullanılıyordu: "13 Eylül sabahı, yepyeni bir Türkiye'ye uyanacağız..." Şimdi de genel seçimler bağlamında benzeri söyleniyor: "13 Haziran sabahı yepyeni bir Türkiye'ye uyanacağız..."
Ben bu tip mecazları kullanmaktan kaçınırım. Çünkü toplumların dönüşümü yavaş olur.
Yasalarda yapılan değişiklikler, bazı ilişkileri hızla değiştirebiliyor elbette.
Örneğin 17 Nisan gününden itibaren Rusya'ya vizesiz girebileceğiz. Evrak toparlamak, fotoğraf çektirmek gibi sıkıntılı işlerle uğraşmaya gerek kalmayacak.
Ancak vizenin kalkması "toplumsal bir değişiklik" değil. Sadece bürokrasideki azalmaya işaret ediyor.
Toplumsal dönüşüm ise yavaştır ama derinliklidir. Örneğin Turgut Özal'ın ekonomik reformları sosyal semeresini 25 yıl sonra verdi.
12 Haziran genel seçimleri elbette çok önemli. Örneğin bu seçimler, yeni anayasayı doğrudan etkileyecek. Bence, halk seçecek olsa da, yeni cumhurbaşkanının kim olacağını da belirleyecek.
Unutmayalım: "Bir hafta" siyasette uzun süredir. Toplum söz konusu olduğunda ise 10 yıl kısa bir süredir.