Odatv operasyonu, kimya deneylerindeki turnusol kâğıdı gibi bir etkiye yol açtı: Çeşitli medya kuruluşlarında çalışan Ergenekon dostu gazeteciler ortaya çıkıverdi.
Bunlardan bazısı, zaten uzun süredir apaçık bir biçimde dostluklarını sergiliyordu. Yani mertçe, "içi-dışı bir", dobra bir yaklaşımları vardı.
Gazetede yazarken, ekranda konuşurken ne düşünüyorlarsa, apaçık söylüyorlardı.
Bir de "dengeli yayın" yaptığını, "objektif tavır aldığını" ileri süren... Sureti haktan görünen... Gizli dostları vardı Ergenekon'un...
Bu sinsi takım, düşüncelerini açıkça ortaya koymak yerine... Satır ya da laf aralarına yerleştirirlerdi dostluklarını...
Faraza İran'daki bir dava hakkında konuşurken... Tartışmaya bile gerek olmayan, apaçık bir gerçeği ifade ediyormuşçasına... Ergenekon Davası'nın "düzmece" olduğunu söyleyip geçerlerdi...
Ama Odatv operasyonu bunların baraj kapaklarını açıverdi: Şimdiye dek sağa sola hissettirmemeye çalışarak, gıdım gıdım salıverdikleri gerçek düşüncelerini, foş diye ortalığa saçıverdiler.
Belli ki operasyon sinir uçlarına dokunmuş.
Not: Başbakan Erdoğan, "Orhan Miroğlu ölümle tehdit edilirken ya da Mehmet Metiner'e suikastın hazırlığı ortaya çıkarıldığında niye sustunuz" diyor ya bunlara...
İlahi Tayyip Bey! Miroğlu'nu, Metiner'i savunmak, Ergenekon dostluğuna yakışır mı hiç?