Arkadaşlar aradı, okurlardan mesajlar geldi: "Onca yıl geriye, taa 1998'e gitmişsin; ne gereği vardı" dediler.
Mesele dünkü Zülfü Livaneli yazısı:
Bir zamanlar 'Yiğidim Aslanım' parçasını katledilen solcular için söylerdi...
Sonra fikir değiştirdi, aslına döndü, Kemalist olup, 28 Şubat (1997) darbesini destekledi.
Bunun sonucu olarak da, çeşitli etkinliklerle kutlanan Cumhuriyetin 75'inci Yılında, Anıtkabir'i işaret ederek 'Yiğidim Aslanım' parçasını Atatürk için söyledi.
"O kadar geriye gitme" diyor, arkadaşlar ve okurlar. Niye?
Çünkü U2 konserinden iki gün önce, 4 Eylül akşamı, Ankara'daki konserde, 'Yiğidim Aslanım'ı, Atatürk için seslendirdi Livaneli.
Ne olmuş biliyor musunuz?
Seyirci yola taşmış. Livaneli de "Önemli değil, biz devrimciyiz, yol da kapatırız" demiş. (Ay ne heyecanlı!)
Çok merak ettim: Neyin devrimini yapacak acaba?
Bu soru bütün pop Kemalistler için geçerli: "Biz devrimciyiz" diyorlar ya... Söylesinler bakalım ne tür bir devrimmiş bu?
Rahmetli İlhan Selçuk gibi, "askeri kışkırtma oyununa" devrimcilik diyorlar zinhar!
Evet, sadece iki gün sonra da aynı parçayı JİTEM'in gözaltında katlettiği Fehmi Tosun için söyledi Livaneli.
(Daha doğrusu, söylermiş gibi yaptı. Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun, nasıl da yakaladı o samimiyetsizliği!)
Atatürk ve Tosun... Ne alaka?
Biri düzenin kurucusu, diğeri kurbanı!
Biri Milli Şef, öteki isyankar!
Olimpiyat Stadı'ndaki kitlenin bir kısmı, U2 konserinde 'Yiğidi Aslanım'ın söylenmesine bayıldı.
Belki de, "Bizim kafada bir adam sahneye çıkarak, Kürtçü propagandaya taş koydu" diye düşünüyorlardı.
Ama herkes onlarla aynı fikirde değil. Örneğin okurumuz Ahmet C. şöyle diyor:
"Ben de o konserin mağdurlarından biriyim. Dönüşte otobüsündeki U2 hayranları, Livaneli'nin çıkışından hiç memnun değildi. Hatta organizatörlere hakaretler ediyorlardı. Lanet olsun bu organizasyonu yapanlara; kaç yıllık hayalimi Zülfü gölgeledi."
Geçmiş olsun Ahmetçiğim... Ama sen yine de tetikte ol.
Bizim ZL, "Zelig" gibidir (bkz: Woody Allen) nereden çıkacağı belli olmaz.