İçişleri Bakanı Beşir Atalay herkesi ikna edebilir, beni edemez! Elbette Türkiye'nin sıradan vatandaşları da çeşitli nedenlerle birbirlerine girişir.
Bunlar "Mahallenin kızına laf attın" ya da "Kuyrukta önüme geçtin" türü olaylardır...
Sıradan vatandaşların başlattığı kavgalar belli sınırları aşmaz. Örneğin polise ciddi biçimde saldırılmaz. Taşlar atılır, camlar kırılır, sonra olaylar yatışır.
Eğer böyle olmuyorsa... Olaylar büyüyorsa... Sürüyorsa... Kontrolden çıkıyorsa... İşin içinde mutlaka "profesyonel kışkırtma" vardır: Yani kitleleri galeyana getirmeyi bilen uzmanların kışkırtması.
6-7 Eylül (1955) yağmasının, 1970'lerdeki Malatya, Maraş, Çorum katliamlarının, kanlı 1 Mayıs'ın (1977), Sivas ve Gazi olaylarının tesadüfen mi çıktığını sanıyorsunuz?
Hepsi özel harp operasyonudur. Hepsi tezgâhtır.
***
PKK saldırıları 1
984'te başladı... O günden beri savaş sürüyor...
Yine de sokakta bir
Kürt-Türk kavgası çıkmadı. Herkes bundan özenle kaçındı.
Peki, şimdi ne oluyor? Halkın jetonu çeyrek asır sonra mı düştü?
Değişen şu: Son dönemde etnik kavga çıksın diye sistematik biçimde uğraşılıyor.
Başka bir alandan örnek vereyim:
Seyirci kültürünü bilmeyenler, tribünlere bakıp mesela
F.Bahçeliler ile
G.Saraylıların birbirini "
doğramak" istediğini sanır. Halbuki kimsede böyle bir arzu yoktur. "Tribün terörü" lafı bir hurafedir.
Buna karşılık özel harpçilere emir verin... Üç-beş bıçak, bir tabanca ile anında tribünleri kana boyarlar. Taraftarlar gırtlak gırtlağa geliverir.
Yapılmak istenen şudur:
1) Türk-Kürt kavgası çıkarmak.
2) Hükümetin ülkeyi yönetemediği kanısını yaymak.
3) Amaca ulaşıldığında da, olaylara son vererek, yeni düzeni başarılı göstermek.
Bakan Atalay'ın bütün bunları anlatacak hali yok elbette. Mecburen "münferit" diyecek.
Gerçeği yakalamak isteyenler,
milliyetçilerin demeçlerine baksın. Her şey o sözlerde var:
"Teröristlerle çatışma yaşandığını ve içlerinden birisinin yaralı olduğuna halk
bir anda inandı. Halkın esas amacı vatanseverlik duygusuyla gelip
emniyet teşkilatımıza yardım etmekti." Apaçık söylüyor işte!