Referandum kafaları karıştırdı. Bazı siyasetçiler ne diyeceklerini şaşırmış durumda.
Ben en çok BDP Şırnak milletvekili Hasip Kaplan'ın lafına güldüm: "Evetçiler gerici, hayırcılar ırkçı..." demiş.
Bir de "Anayasa paketi işsizliğe çare mi ki evet oyu verelim" diyen aymazlar var.
Dünyadaki hangi anayasa işsizliğe çare olmuş ki bizimki olsun?
Eğer anayasalar işsizliğe çare olabilseydi, Avrupa'daki en yüksek işsizlik oranına sahip olan İspanya, hemen anayasasını değiştirirdi.
Anayasa dediğimiz metin...
1) Devlet ile vatandaş,
2) Vatandaş ile vatandaş,
3) Ve devlet kurumları arasındaki ilişkileri düzenler. O kadar.
Ben iki ay sonra, 12 Eylül günü yapılacak referandumda "Evet" oyu vereceğim. Çünkü Anayasa paketinin Türkiye'nin abuk rejimini biraz olsun demokratikleştireceğini düşünüyorum.
* * *
Hiç kuşku yok ki "Hayırcılar" referandumu, güven oylamasına dönüştürmeye çalışacaklar.
Onlara diyoruz ki "Kardeşim, senin AKP ile derdin varsa, genel seçimi bekle. Ne diye demokratikleşmeye çelme takmaya çalışıyorsun?"
Ama yok... Kafalar taşlaşmış bir kere.
Şöyle bir geçmişe bakınca, niye böyle "gergin ve ilkesiz" olduklarını anlamak kolaylaşıyor.
2002 genel seçimini kaybettiler.
2004 yerel seçimini kaybettiler.
2007 genel seçimini kaybettiler.
2007 referandumunu kaybettiler.
2009 yerel seçimini kaybettiler.
* * *
CHP ve MHP'nin çevresinde kümelenenler kızgın: "Ne zaman bir seçim kazanacaksınız? Hadi kazanmanızdan vazgeçtik, bari koalisyon ortağı olun" diyorlar.
İlginç olan şu: TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in önerilerine bakarsanız, onun da CHP+MHP koalisyonu istediğini görürsünüz.
Eğer paket, Anaysa Mahkemesi'nden (AYM) kuşa çevrilmiş bir biçimde çıksaydı, herhalde pek memnun olacaklardı.
Ancak paketin özü korununca, CHP'liler ve MHP'liler gibi, TÜSİAD'çılar da hüsrana uğradı.
* * *
Biz "Parayı yöneten girişimciler siyasette istikrar ister" diye bilirdik.
Çünkü istikrar olduğunda, dövizin, enflasyonun, borsanın durumu az çok bellidir. İşadamı yatırımını ona göre yapar.
TÜSİAD'çılar, kapitalizm dostluğunda, Turgut Özal'ın ANAP'ıyla yarışan AKP hükümetinden memnundur sanıyorduk...
Meğer değillermiş!
İstikrar yerine, zayıf, sarsak, güçsüz bir koalisyon hükümeti isterlermiş.
Sermayeler arasındaki çekişme demek bu boyuta ulaştı ha! Çok ilginç!
(Not: TÜSİAD yönetimi siyasi konularda kimlere danışıyor; bilmiyorum ama yanlış isimlerle çalıştıkları belli oluyor.)
* * *
Velhasıl Anayasa paketinin pozitif içeriğini bir yana bırakıp, referandumda "Hayır" çıkması için çalışacak kesim çok...
Bu paketi AKP değil de, CHP ya da MHP hazırlasaydı, ben yine "Evet" derdim. "Yapandan" bana ne, "yapılana" bakarım ben.
Onların bütün derdi ise AKP'yi yenmek!
Başka hiçbir şey umurlarında değil.
Kendileri farkında mı bilmiyorum ama buna fanatizm denir. Türk Dil Kurumu Sözlüğü, fanatizmi, "Bir kimseye veya bir şeye aşırı düşkünlük ve tutkuyla bağlılık, taassup, bağnazlık" diye tanımlıyor.
Futbol takımı ya da siyasi görüş fark etmez. Fanatik bağlandığı değeri her şeyin önüne koyar. Bu açıdan eroinmanları andırır.
İşte "Hayırcılar" da böyle: Anayasa değişiklikleri milyonlarca insanın biraz daha mutlu olmasını sağlayacakmış... Hiç umurlarında değil.
Bunlar süper fanatik. Kafayı AKP ile bozmuşlar.
Ve bu nevrozun ilacı yok! AKP iktidardan düşene dek beklemek zorundalar.
