CHP, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurarak, referanduma gitmesi gereken Anayasa değişikliği paketinin iptalini istedi.
Bu tip başvurularda, dosya önce AYM raportörünün önüne gidiyor. Raportör olayı "Anayasa" ve "Hukuk" açısından inceleyip bir rapor hazırlıyor.
Son haber: Raportör, CHP'nin yaptığı iptal başvurusunun reddedilmesini önermiş AYM'ye...
Haberi duyan bazı yorumcular heyecanlandı. Acaba Anayasa paketi sağ salim referanduma gidebilecek miydi?
Bence erken bir sevinç...
Çoğu AYM üyesinin, raportör yorumunun tam tersi kararlar verdiğine defalarca şahit olmadık mı?
Niye? Çünkü raportör olaya mümkün olduğunca "teknik" bir açıdan bakıyor. Çoğu AYM üyesi ise "politik" yorumu tercih ediyor.
***
Politik yorumun kaynakları arasında, "Alevi Dedesi", SHP'li eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile görüş alışverişi yapmak da bulunuyor.
Eldeki veriler önce Seyfi Oktay ile fikir teatisine girildiğini gösteriyor... Verilecek politik karara en uygun "hukuksal kılıfın" ne olabileceği konuşuluyor... Sonra da harekete geçiliyor.
Dünyanın her yerinde yüksek mahkeme üyeleri, bırakın böyle apaçık yandaş olmayı, "tarafmış gibi gözükmekten" dahi özenle kaçınır. Herhangi bir soru işareti belirdiğinde ise istifa ederler.
Seyfi Oktay ile yaptığı görüşme teknik takibe takılan AYM üyesi Fulya Kantarcıoğlu ise istifayı düşünmediğini söyledi.
Ülkenin dört bir yanından vatandaşlar, AYM'ye başvurarak, Fulya Kantarcıoğlu'nun çekilmesi gerektiğini belirtiyorlar.
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ da, "AYM, paketi incelemeden önce Fulya Hanımın durumunu görüşmelidir" dedi.
Bu talepler haksız mı?
"Gözleri açık", "terazisi bozuk", "kılıcı yamuk" bir Adalet Tanrıçası olabilir mi?
Olmaz! Olursa ona "Adalet ..." neyi denir?Uygun kelimeyi siz seçin.