Geçen gün bir arkadaşıma, "Tanzanya'ya gideceğim" dedim. "Tanzanya nerede ki" diye sordu. "Afrika kıtasının doğu sahilinde... Ekvator çizgisinin hemen altında..."
Hâlâ boşbakıyordu. Bir deneme daha yaptım: "Zanzibar desem?" Birden gözleri parladı.
Gazetelerin sosyete sayfalarından, İstanbul'da yaşayan kimi kalburüstü ailelerin, tatillerini Zanzibar adasında geçirdiğini biliyordu.
Çocuklar orada dev su kaplumbağalarının üstüne çıkarak fotoğraf çektiriyordu.
Ama Zanzibar'ın, Tanzanya'nın hemen bitişiğinde olduğunun farkında değildi arkadaşım.
***
Bu muhabbet nereden mi çıktı?
Siz bu satırları okurken, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, konukları ve bir grup gazeteciyle birlikte Entebbe (Uganda) üzerinden Tanzanya'nın Darüsselam kentine uçmuş olacak.
Çünkü bundan böyle THY, İstanbul'dan Entebbe ve Darüsselam'a haftada üç uçak kaldıracak.
THY son aylarda hat üstüne hat açıyor. Bazılarına beni de davet ettiler. Yoğundum, gidemedim. Ama Tanzanya'yı duyunca iş değişti.
Hemen gidip Karaköy'deki Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'nde "sarı humma" aşısı oldum.
Gitmeden 10 gün önce vurdurmak gerekiyor. 10 yıl boyunca koruyor aşı. Merkezdeki doktor arkadaşlar aşı sertifikamı verirken, nelere dikkat etmem gerektiğini de anlattılar.
Niye bu ziyareti önemsedim? Ne işim var "kara" Afrika'da?
Çünkü bu gezi benim için "teorik bir seyahat"!
Yazdıklarımın sınanması...
Burada nicedir değiniyorum ya:
1) Dünya ekonomisi küreselleşiyor... 2) Türkiye bu ekonomiye dahil oluyor... 3) Küreselleşme bölgesel işbirliğini zorunlu kılıyor... 4) Türkiye, Avrupa Birliği'nin kapısında bekleyerek vakit kaybetmek istemiyor... 5) Rusya'dan gelip Ortadoğu'dan geçip Afrika'ya uzanan alanda bir işbirliği bölgesi oluşturmak istiyor... 6) Eğer böyle bir bölge kurulacaksa, THY'ye büyük iş düşüyor...
Tanzanya gezisine yukarıda anlattığım teorik kurgunun ne kadar işlediğini görebilmek için çıktım.
***
Soracaksınız: "İnsanların Tanzanya üzerinden Zanzibar'a gidecek olması seni niye bu kadar heyecanlandırıyor?"
Turizm mi dediniz? Yeni hattın turizm ile ilişkisi ikinci planda arkadaşlar.
Ticaret var bu işin başında, ticaret!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geçtiğimiz şubat ayında bu ülkeyi boşuna mı ziyaret etti? Birkaç yüz turist gidip gelecek diye haftada üç kez uçak kaldırılır mı?
Türkiye'nin öncü girişimcileri çoktan oralara varmıştı. Mayalanma epeydir vardı. Şimdi ise ilişkiler resmileşiyor. Olay bu.
***
Peki, kim bu öncü girişimciler?
"Malum kesimlerin" tüylerini diken diken etme pahasına söyleyeyim: Gülen Cemaati!
Afrika'ya önce onlar gitti. Açtıkları okullar sayesinde, ülkenin önde gelen siyasetçi, bürokrat, sanayici ve tüccarlarıyla ilişki kurdular.
Ardından ekonomik krizlerde yeni pazarlar arayan Anadolu işadamlarını oralara götürdüler. Ticari bağların oluşmasına aracı oldular.
Sonuçta iş, cumhurbaşkanı ziyaretlerine, resmi anlaşmalara ve THY uçuşlarına kadar geldi.
Efendim? Ya, evet, ben de duydum, Türkiye eksen değiştiriyormuş.