Kimi aymazlıklara çare bulamadık. Biz "yargının tarafsızlığı" ilkesine vurgu yaptıkça, adeta bir papağan gibi "bağımsızlık olmadan tarafsızlık olmaz" deyip duruyorlar.
Temel fikirlerimiz tekrar yazalım:
1) Yargı bağımsız olmalı.
2) Yargı tarafsız olmalı.
3) Bağımsızlık, tarafsızlığın garantisi değildir.
4) Bağımsız ama taraflı yargı, bağımlı yargı kadar tehlikelidir.
***
Türkiye için önemli olan 2, 3 ve 4'üncü maddelerdir. Niye? Çünkü Türkiye'de yargı
yeteri kadar bağımsızdır. Hatta belki de
fazlasıyla bağımsızdır.
"Bağımsızlık isteriz" diyenler, "bağımlılık" diye hangi örnekleri veriyor?
Ciddi bir tek örnekleri var.
Evet, sadece "bir" tane: Adalet Bakanı ve müsteşarının Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na üye olması... O kadar!
Peki... Eğer Bakan'ın ve Müsteşarın, HSYK'ya üye olması, bir bağımlılık haliyse...
Nasıl oluyor da HSYK, Adalet Bakanının sinirlerini yerinden oynatan bir kararı alabiliyor?
Nasıl oluyor da, HSYK Başkanvekili
Kadir Özbek, Adalet Bakanı
Sadullah Ergin için, "Kurulmuş zemberek gibi..." diyebiliyor?
Eğer söylendiği gibi bir
bağımlılık hali olsaydı, ne o karar alınabilirdi, ne de Bakan için o küçültücü laflar edilebilirdi.
***
Türkiye'de yargının, yürütmeye bağımlı olduğu iddiası koca bir yalandır.
İnanmayan şu manzaraya baksın:
* Anayasa Mahkemesi, Yasama'nın (Meclis'in) yetkisini kendine mal ediyor...
* Ne zaman siyasi bir kriz çıksa, Yargıtay ve Danıştay siyasi açıklamalar yapıyor...
* HSYK, üyesi olan Adalet Bakanı'na dikleniyor ve yasasında olmayan yetkileri kullanıyor...
Eğer Yürütme'ye bağımlıyken (?) bunları yapabiliyorlarsa... Arzu ettikleri şekilde bağımsız kaldıklarında neler yapabileceklerini varın siz hayal edin!
Temel sorun, Yüksek Yargı'nın fazlasıyla başına buyruk ve yüzde 100 taraflı olmasıdır.
Yüksek Yargı'da "askerci, devletçi, altı okçu, mezhepçi" bir zihniyet etkindir ki buna kısaca Kemalizm deniyor.
Bu insanları bugünden yarına tarafsız hale getirmek mümkün olmadığı için... Tek çıkar yol,
Avrupa Birliği'ndeki uygulamaları örnek alarak, yapıyı değiştirecek reformları yapmaktır.
Nedir AB örneği?
Basit:
1) Adalet Bakanı, HSYK'dan çıkar.
2) Ama aynı anda Meclis, üniversiteler, barolar gibi farklı kurumlar Yüksek Yargı'ya üye gönderir.
Aksi halde mevcut yapı kendini üretir, bu da yeni sorunlara yol açar.