Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Başarılı bir çocuk yetiştirmenin püf noktası...

Yıllar önce bir yerde okumuştum ama unutmuşum. Malcolm Gladwell'in 'Çizginin Dışındakiler' adıyla Türkçe'ye kazandırılan kitabında tekrar okuyunca, sizle paylaşmak istedim.
MediaCat yayınlarından çıkan kitabın alt başlığı şöyle: 'Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur?' Başarıya ulaşan insanların kullandığı modeller ve araçlar anlatılıyor kitapta. Bunların bir kısmı 'zekâ' gibi doğal özellikler.
Bazıları da 'insan yapısı' araçlar: Çalışmak, pratik yapmak, düşünmek gibi...

***
Gelelim asıl konuya.
Mesele basitçe şu:
Her veli gibi, siz de hayatta başarılı olacak bir çocuk yetiştirmek istiyorsunuz.
Peki, bunu nasıl yapacaksınız?
Diyelim ki zekâsı ve fiziki özellikle normal bir çocuğunuz var (kız veya erkek fark etmez).
Ona nasıl davranır, neler öğretirseniz büyüdüğünde başarılı bir yetişkin olur?

***
Sorunun cevabına geçmeden önce bu konuyla ilgili araştırmayı özetleyeyim:
Uzmanlık alanı ABD toplumundaki eşitsizlikler olan sosyolog Annette Lareau, 12 aile üzerinde müthiş ayrıntılı bir inceleme yapmıştı.
Bunlar ABD toplumunun hemen hemen tamamını temsil ediyordu. Yelpazede her çeşit aile vardı: Zengin, yoksul; beyaz, siyah, iyi eğitimli, zayıf eğitimli; kentten, kırdan; vs. vs.
Annette Lareau araştırma sonucunda 12 farklı çocuk yetiştirme biçimi ile karşılaşacağını tahmin ediyordu.
Ancak verileri incelediğinde yanıldığını anladı!

***
12 değil sadece 2 (iki) çocuk yetiştirme biçimiyle karşılaştı Lareau:
Birinci Model: Çocuğuyla konuşan, onunla birlikte mantık yürüten anne babalar. Bunlar çocuğun sahip olduğu yeteneği geliştirmesi için ellerinden geleni yapıyordu.
Bu tip veliler çocuğa şöyle diyordu: "Büyükler ve yetkililer karşısında soru sormaya çekinme... İnandığın bir fikri herkese karşı savun. İcabında kabalaşmadan tartış. Hakkını ara."
İkinci Model: Diğer tipteki veliler ise çocuğun yetenekleriyle fazla ilgilenmiyor, diyelim ki taklit becerisini çocuksu bir zevk, bir eğlence olarak algılıyor, bunun sinema ya da tiyatro ile bağını kurmuyordu.
Yani bu tip anne ve babalar, "Ben çocuğuma en iyi biçimde bakarım ama hayatta ne yapacağına kendi karar verir" diyorlardı. Diğer türdeki veliler gibi, çocuğu basket okulundan gitar dersine koşturmuyorlardı.
Otoriteyle yüzleşmek yerine, onun ardından dolanmayı ya da susmayı öğütlüyorlardı.

***
Annette Lareau bu iki yetiştirme biçiminin de makul olduğunu ve kendine has avantajlara ve dezavantajlara sahip bulunduğunu söylüyor.
Peki, hangisini tercih etmeli?
Lareau'ya göre 'başarı' ve 'hayatın gerçekleri' açısından bakıldığında Birinci Model daha çok işe yarıyor.


***
Araştırmanın ilginç bir sonucu daha var:
Birinci Model'i zengin ve okumuş orta sınıf aileleri daha çok kullanıyor.
İkinci Model ise yoksul ya da orta alt kesim ailelerde daha çok gözleniyor.
Yani zaten başarılı olmuş aileler, çocuklarını eğitirken başarı ihtimali yüksek modeli uyguluyorlar. Böylece başarı, başarıya kapı açıyor.
Yoksul aileler ise çocuklarını, başarı olasılığı daha az olan modelle yetiştiriyor. Böylece zaman içinde yoksulluk, yine yoksulluk üretiyor.
Not: Türkiye'de uzun süre İkinci Model hakim oldu çünkü sistem boyun eğeni ödüllendiriyordu. Ancak ekonomik gerçekler Birinci Model'e doğru kaymamızı gerektiriyor

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA