Bir ara Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nda da yer alan, emekli koramiral Atilla Kıyat, "Darbeden korkanları şu şekilde rahatlatayım" diyor:
"Siviller çok rahat olsunlar bu kadar salak insanların darbe yapmaları mümkün değildir. Darbe çok kötü bir şeydir ama zeki insanın, cesur insanın yapabileceği bir şeydir. O bakımdan çok rahat olsunlar eğer bu doğru bir dokümansa..."
Eğlenceli bir yorum elbette Kıyat'ın yaptığı ama Türkiye'nin siyasi yapısıyla ve tarihiyle hiçbir alakası bulunmuyor.
Kıyat'ın imgelemindeki 'darbeci' tipi zeki ve cesur bir insan olabilir.
Ama darbe yapılması için ortada zeki ve cesur bir ekibin bulunması gerekmez.
Örnek mi istiyorsunuz?
12 Eylül 1980 darbesinin lideri Org. Kenan Evren çok mu zekiydi? Türk mizah literatürüne geçmiştir kendileri.
Daha geriye gidelim mi?
27 Mayıs 1960 darbesini yapan genç subayların cesur kişiler oldukları söylenebilir ama zekâlarından kuşkulanmamız için elimizde sürüyle anekdot var.
Talat Aydemir örneği ise ahmaklıkla cesaretin akıllara ziyan bir aşuresi değil midir? Denedi, başaramadı, affettiler, uslanmadı, yine denedi, bu kez idam ettiler.
Tarih, zekâ kapasitesi sınırlı insanların iyi organize olarak, zekâ ortalaması yüksek ama dağınık grupları alt ettiği örneklerle doludur.
Özetle: Darbe ile zekâ arasında kayda değer bir bağlantı bulunmuyor. Cesaret derseniz, ona asıl gereksinim duyan, elinde silah olan asker değil, silahın karşısına dikilecek olan sivil siyasetçidir ki bizde nadiren bulunur.